menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni süreç ve Suriye denklemi

16 3
27.07.2025

Kürt meselesinin barışçıl yollar ve diyalogla çözümünden yana biri olarak PKK’nin kendisini feshetmesi ve şiddet politikalarından vazgeçmesini sonuna kadar destekliyorum. Dilerim Türkiye’deki devlet aklı, bu muazzam imkândan yararlanmasını bilir, Kürtleri rencide etmeyecek makul bir çözüm paketiyle herkesi rahatlatır. Peki Türkiye böyle bir feraseti gösterebilecek mi? Kürtleri gerçek anlamda eşit statüde vatandaş kategorisinde kabul edip, gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirebilecek midir? Örneğin “Terörsüz Türkiye’de” Kürtler, ana dilde eğitim gibi kollektif bir haktan yarılabilecekler midir?


Aslında Türkiye, etnik bir meselenin nasıl ve ne şekilde bir çözüme kavuşturulacağı konusunda gerekli bilgi ve tecrübeye fazlasıyla sahip bir ülkedir. Sadece Kıbrıs’taki Türk azınlığın haklarını koruma amaçlı tecrübelerine baksa, dünya kadar bir birikime sahip olduğunu görecektir. Kısacası Türkiye kimseden ders almadan, Kürt meselesine makul bir çözüm üretebilir. Asıl mesele Türkiye niyetiyle alakalıdır.


Öcalan Türkiye’nin Elini Güçlendirdi


Görüldüğü kadarıyla Türkiye, Ortadoğu’daki güç dengesini hesaba katarak, bölgedeki olası denge değişikliklerinde dışarda kalmamak adına, öncelikle içeride bir düzenleme yapma ihtiyacı duyuyor. Türkiye’nin en önemli iç meselesinin Kürt sorunu olduğunu herkes biliniyor. Türkiye bir inisiyatif geliştirmeye çalışırken, PKK lideri Abdullah Öcalan, Kürt meselesinin çözüme kavuşturulması yolunda, devletin elini güçlendirecek muazzam bir hamle yaptı. Öcalan, hiçbir siyasi talep ileri sürmeden, çözümü Türkiye’nin devlet aklı ve ferasetine havale etti. Doğrusu bu, eşi ve benzeri olmayan yepyeni bir hamleydi. Bu hamleyi ihanet ve teslimiyet çerçevesinde ele alan Kürtlerin sayısı hiç de az değil ve giderek de artmaktadır. Gerçek şu ki Abdullah Öcalan büyük bir siyasi risk aldı.


Şimdi Türkiye’nin önünde iki yol var. Bunlardan ilki, gerekli yasal ve anayasal düzenlemeleri yaparak, Kürt kimliğini tanıyıp acil adım atmak. İkincisi, zaten Öcalan da hiçbir siyasi talepte bulunmadı diyerek, bazı makyaj düzeltmeler yapmak yoluyla sorunu önemsememek ve tekrar geleceğe havale etmek.


Türkiye ilk seçeneği esas alarak, soruna kardeşlik hukuku çerçevesinde bir çözüm üretip Abdullah Öcalan’ın da boşa........

© Serbestiyet