menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Emine Ocak’a veda: O yürek sızısından, o meydandan başı dik bir ana geçti

10 0
25.07.2025

Kayıplarla ilgili mücadele geleneğinin oluşmasında önemli rol oynayan, hepimiz için direnişin, saygının ifadesi olarak “Emine Ana”da özleşen Emine Ocak aramızdan ayrıldı. Bugün geniş çevrelerce anılıyor olması evladını kaybetmiş bir ana olarak üstüne düşen tarihsel sorumluluğu hakkıyla yerine getirmiş olmasından kaynaklıdır. Evladını ya da yakınını gözaltında kaybetmiş birinin duyarlılığını veya acısını anne veya baba olarak ayrı ayrı ölçülere koyamayız. Ama eylemin devamlılığı kendi dilini ve literatürünü de oluşturur. “Cumartesi Anneleri” kavramı, aklımıza bir anne veya anneleri değil, yakınlarını kaybetmiş babaları, kardeşleri, amcaları, teyzeleri, torunları ve hatta Galatasaray Lisesi önündeki eylemlere katılmayı aksatmayan “Cumartesi İnsanı” olarak da adlandırılan aktivistleri de kapsamaktadır.

Bu yanıyla siyasi kayıpları arama mücadelesi ülkemizin demokrasi mücadelesinin asıl parçalarından biridir. Çünkü siyasi duruşu ve tavrı nedeniyle birini aleni ya da sinsice gözaltına alıp ardından organize bir biçimde inkâra gitmek bir yanda faşizmin varlığını gösterirken, karşısında tavır alanların mücadelesinin de esaslı bir hukuk ve demokrasi mücadelesi olduğunu açığa vurur.

Ana ve babalar başta olmak üzere 30 yıldır kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması için iradi bir mücadele yürütülüyor. Kuşkusuz otuz yıldan önce de bu mücadele vardı. Daha önceki yıllar dışında, özellikle ’90’lı yıllarda kaybetme politikası sistematik bir devlet politikasıydı. Kayıplarda aktif rol alanlar aynı devletin içinde terfi de aldı, başka yerlerde sefalarını da sürdü ve sürmeye devam ediyorlar. Anaların ve kayıpların acısı, arayış ve hesap sorma uğraşı ise hiç dinmedi. Ömürlerinden geçen her gün yaralarını kanatmaya devam etti. Evladının bir gün bir yerden çıkıp geleceğini düşünerek yattığı yatağa dokunmayanlar, kulağı kapıda olanlar, geceleri karabasanlara bulananlar, gözleri açık olarak hayata veda etti… “Evladımın kemikleri bulunsun, bir torbaya koyup nereye gidersem sırtımda taşıyacağım” diyen annelerin acısının dinmesi mümkün olmadığı gibi kararlılığı da hiç eksilmedi.

Emine Ocak veya hepimiz için o, Emine Ana; geleneksel kalıplar içinde yaşam süren bir kadının, ülkeyi hatta dünyayı ilgilendiren bir olay nedeniyle yeri geldiğinde nasıl başat bir özne rolüne geçtiğinin tipik bir........

© sendika.org