menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

The Perfect Neighbor: Irkçılığın sessiz yansımaları ve adaletin sınırı

9 0
monday

Geeta Gandbhir’in imzasını taşıyan “The Perfect Neighbor” (Mükemmel Komşu), Amerika’da ırkçılığın kurumsal bir devamlılık içinde nasıl ayakta kaldığını çarpıcı bir biçimde belgeleyen bir yapım. Amerikan hukuk sistemi, yüzyıllar boyunca beyaz üstünlüğü ve mülkiyet hakları üzerine inşa edilmiş; günümüzde hâlâ bu kuralların gölgelerini taşıyor. Gandbhir’in kamerası, bu tarihsel yankının güncel tezahürünü, sıradan bir komşuluk öyküsü aracılığıyla izleyicinin karşısına seriyor.

Florida’da gerçekleşen gerçek bir olaya odaklanan belgeselde, beyaz bir kadının “korktuğu” gerekçesiyle bir siyahi anneye ölümle sonuçlanacak bir saldırı düzenlemesi anlatılıyor. Ancak film, yalnızca tek bir suç hikâyesi olmaktan öte, adaletin kimler lehine işlediğini ve kimlerin korunmasında gecikmenin yaşandığını sorguluyor.

2022 yılında gerçekleşen olayda, Susan Lorincz adlı beyaz bir kadın, evinin önünde oyun oynayan siyahi çocukların varlığından rahatsız oluyor. Olayı defalarca polisle paylaşıyor; her defasında mahalle sakinleri kadının asılsız ihbarlarda bulunduğunu iddia ediyor. Polis, suç unsuru bulamıyor. Yine de Lorincz, şikâyet etmeye devam ediyor. Bir gün, çocuklardan biriyle yaşadığı tartışmanın ardından, çocuğun annesi Ajike “AJ” Owens, kadının kapısına gidiyor. Susan kapıyı açmak yerine ateş ediyor ve Owens olay yerinde hayatını kaybediyor.

Belgeselde, olay sadece kaydedilmiş görüntüler........

© sendika.org