SİYASETTE DEĞİŞİM HAREKETLİLİĞİ: DEVLET BEY VELİAHTINI ARIYOR
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de siyaset kurumunun itibar ve ciddiyeti kaybolmak üzere.
Siyasetin doğal akışında yenileşme ve değişimde zorlanınca tıkanıklık yaşanıyor.
Oysa son 100 yıla bakıldığında Türkiye ve dünyada her 20 yılda bir iktidarı ve muhalefeti ile siyasetin bütün kurum ve figüranlarının yenileştiğini ve değiştiğini görürüz.
Fakat son 23-25 yıl içinde çok cılız değişimlerin dışında köklü bir değişim olmadı. Mevcut değişimler ise zamanın ruhunu yakalayamadı.
Aslında bugün yaşanan siyasi belirsizlik bu tıkanmışlığın sonucudur.
2002 yılını hatırlarsak 80 ve 90’lı yılların tüm siyasi kurum ve figüranları sahneden bir şekilde çekildi. Dünyada da benzeri bir durum yaşandı.
ABD dahi son 10 yıldır 80 yaşını bulan bunak ve şizofrenlerle idare ediliyor. Orada da yenileşme tıkanmış gibi.
Siyaset kurumu ve figürlerine yönelik dünyada yaşanan bu algı ve durumun tesadüf olamaz. Özellikle siyaset kurumu ve figüranlarının itibarsızlaşması, güvenin zedelenmesi konusunda ince bir strateji mi var? Sorusu akla geliyor.
Neden böyle düşündüğümün izahı uzun. Sonraki yazılarda yeri gelirse kaleme alırız.
Ülkemizde artık siyaset kurumu ve figüranlarında köklü değişim zamanı geldi ve geçiyor. Yenileşme ve değişim hem iktidarda hem de muhalefet kanadında kaçınılmaz.
Zaten 2028’den sonra bugünkü siyasi kadrolar ve figüranların tamamının doğal olarak değiştiğini göreceğiz. Tıpkı 2002’de yaşandığı gibi.
Geldiğimiz nokta da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemi. Görev süresinin uzatılması konusundaki çalışmaların sonuç vermesi her geçen gün zorlaşıyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle 2028’den sonra devam etmesi imkânsız görünüyor.
CHP’de Kılıçdaroğlu’ndan sonra tutarlı bir değişim yaşanmadı. Umutlar boşa çıktı. Özgür Özel parti içinde tartışılır durumda. Üç-beş başlı bir görüntü var.
Diğer küçük partilerden toplumu ardından sürükleyebilecek şimdilik gözükmüyor.
Geriye kalıyor yine üç partinin değişim ve yenileşme kabiliyetleri.
Bu üç partiden........
© Samimi Haber
