menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BİR SÜİKASTİN 16 YILDIR BİLİNDİĞİ HALDE ÇÖZÜLEMEYEN SIRRI

6 7
25.03.2025

Bugün 25 Mart.
Gizemini koruyan ve bir türlü çözülemeyen suikastın yıl dönümü.
Halktaki karşılığı bir türlü oya dönüşmeyen ama herkesin ikinci tercihi durumunda bir partinin lideri yerel seçimlere 5 gün kala helikopterin düşürülmesi sonucu şehit düşüyor.
O gün bir anket çalışması nedeniyle İstanbul Eyüp Yeşilbayır taraflarındaydım. Olayı bir mahalle bakkalındaki televizyon ekranından öğrendim.
O güne kadar onlarca suikast atlatmıştı.
O suikastları kendi ağzından dinlemiştim.
Öğrenince başımdan kaynar sular döküldü.
O’nu ilk 1987 yılında İzmir Karşıyaka Gümüşpala’da Ramazan akşamı gazete sayfaları serili pide ve ayrandan oluşan iftar sofrasında tanımıştım.
O tanışıklık Ankara’ya gelince dostluğa dönüşmüştü.
Dile kolay, 22 yıllık dostun helikopterinin düştüğü haberi.
8 Ağustos 2003’te oğullarımın sünnet düğünü için o yoğun programını bırakıp baba ocağımıza gelmiş, Cuma namazını köyümüz camiinde köylülerimizle omuz omuza kılmıştı.

1992’de MÇP’den ayrılmasına neden olan Emir Kuşdemir’e yönelik baskın üzerine, olay yerine ilk gidenlerdenim.
Sonra; “Ülkücüler arasında fitne çıkarılmak isteniyor” şeklinde haber yapmıştım. O haber üzerine tehdit telefonları da almıştım.
Rahmetli bu olay sonrası MÇP’den ayrıldı.
Ardından da arkadaşları ile partileşti.
O partileşmenin bütün aşamalarını takip etmiştim.
Sonradan Emir Kuşdemir olayının Muhsin Yazıcıoğlu’nun MÇP’den ayrılmasını sağlamak için tezgahlandığını öğrendim.
Bunun da iki nedeni vardı.
Bu nedenlerden birini Türkiye Gazetesinden rahmetli dostum Mehmet Ali Kükrer aktarmıştı.
Onun aktardığına göre, Türkeş 28 Şubat’ın olacağını önceden öğrendi ve bu süreçten zarar görmemek için içlerindeki İslami hassasiyeti olan kesimi temizlemek istedi.
Diğer neden ise daha derin bir proje.
Türkeş sonrası hesaplarda Muhsin Yazıcıoğlu’nun devre dışı bırakılması. Yazıcıoğlu MÇP(MHP)’de siyasete devam etseydi, Türkeş'ten sonra kesinlikle ondan başka bir ismin seçilmesi imkansızdı.
Bu biliniyordu.
Yazıcıoğlu’nun ayrılmasının........

© Samimi Haber