İhtârın Mîmârîsi: Kalbe Gelen Sesin Ağırlığı
İŞARETLERİN İZİNDE - EMİRDAĞ’DAN KELİME KELİME BİR YOLCULUK (04): İHTÂRIN MÎMÂRÎSİ: KALBE GELEN SESİN AĞIRLIĞI
“…mânen kalbime kaç defa ihtâr edildi…”
Emirdağ Lâhikası-I, s. 56–58[1]
Bir mektubun kalbine vurulmuş mânevî bir mühür gibidir bu kısa ifade; ondan sonra gelen her harfin ağırlığını, mânâsını ve istikâmetini o belirler. Bu, şahsî bir kanaat veya anlık bir çıkarım değil; kaynağı, tekrarı ve mekânıyla ilân edilmiş, mesuliyeti ağır bir bildirimin özüdür. Bu mühür, dört kelimelik bir şifreyle açılır: “mânen”, “kalbime”, “kaç defa”, “ihtâr edildi”. Her biri, mesajın ciddiyetini ve uyulma zorunluluğunu katman katman derinleştiren birer kilit taşıdır. Bu bölümde, kalbe fısıldanan bu sesin izini süreceğiz: O ses nasıl işitilir, neden gecikmeye tahammülü yoktur ve günümüzün dikkat pazarlarında yankısını nasıl bulur?
1. İHTÂRIN KAYNAĞI: “MÂNEN İHTAR EDİLDİ”
Kaynak mânâ âlemidir; benlikten değil, benliği hizâya çağırır.
İfade, pasif bir fiil olan “ihtâr edildi” ile biter. Bu dilbilgisel tercih, fâili gizleyerek eylemin kendisini ve kaynağının aşkınlığını[2] (yüceliğini/üstünlüğünü) vurgular. Bu, “Ben düşündüm, ben karar verdim” demek değildir; “Bana bildirildi” demektir. Kaynak, Bediüzzaman Hazretleri’nin kendi zâtı veya entelektüel çıkarımı değil, mânevî bir merciidir. “Mânen” kelimesi bu durumu teyit eder; bu, bir ilhâm, bir ikâzdır, aklı ve nefsi aşan bir bildirimdir. Rüyaya değil, kalbin sâha-i sükûnunda doğan içsel bir ikâza dayanır. İhtârın muhatabı ve aynı zamanda nâkili, bizzat Üstad Bediüzzaman Hazretleri’dir. Bu, ihtârın güvenilirliğini ve ciddiyetini en yüksek mertebeye taşır.
Önemli Not: Buradaki “ihtâr”, peygamberlere mahsus olan “vahiy” değildir; kulun gönlüne gelen ilhâmî bir ikâzdır. Bağlayıcılığı şer’î bir hükümden değil, Üstad’a duyulan uhuvvet ve sadâkatten doğar.
2. İHTÂRIN ÂCİLİYETİ: “KAÇ DEFA”
İhmâl mazûr görülmez; şartlarına göre vebâle, hatta harama dönüşebilir. Erteleme değil, derhal........© Risale Haber





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein