menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Münâzarat'ın Münazarası

15 1
18.06.2025

1981 yazıydı. Rize Engindere'de, hizmet insanı Yunus Uzun ve kardeşlerinin inşa ettiği beş katlı hizmet binasında okuma programındayız. Trabzon, Ankara, Erzurum ve daha hatırlayamadığım çeşitli yerlerden katılanlar vardı. Ankara'dan İsmail Demir, Ali Vapurlu, Erzurum'dan şimdi rahmetli, ilahiyatçı Ömer kardeş ve diğer arkadaşlar ve Trabzon'dan epey arkadaş ve biz de vardık. İsmail Demir abinin bol makarnalı yemekleri eşliğinde yine bol okumalı programlarımız oldu. Ayrıca Münâzarat okumalarında bol münazaralar yapıyorduk. Hatta yazarak, çizerek notlar alarak okuduğunuz Münâzarat'ı hâlâ muhafaza ederim. Şimdilerde bile istifade ediyorum.

Münâzarat'ı mütalaa ederken, kitapta geçen iki âyetin üzerinde epeyce durmuş ve biraz da sıkça karşılaştığımız bazı suallere cevap olmaları yönüyle incelemiştik. Hatta bazı Arapça kaideleri zorlanarak ve metnin bütününe bakarak çözebilmiştik. Eski baskı bizdeki Münâzarat'ın 26. sayfasındaki sualde geçen, Maide Suresinin "Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin." mealindeki 51. âyeti de cevabını aradığımız suallerin içindeydi.

İstanbul'da Meşrutiyet ikinci defa ilan edilmiş ve gayrimüslimlerle ilgili de bazı düzenlemeler yapılmıştı. Üstad da Doğu vilayetlerini geziyor ve meşrutiyetin güzelliklerini, meşru meşrutiyetin ruhunun Şeriat'tan olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Anlatırken de her şeyi Şeriat mizanlarıyla tartan oradaki insanların da bazı sualleriyle karşılaşıyordu. İşte, onların suallerinin biri de "Yahudi ve Nasara ile muhabbetten Kur'an'da neyih var -yukarıdaki mealini verdiğim âyeti de buna delil göstererek- bununla beraber nasıl dost olunuz, dersiniz?" şeklindeydi.

Onlara bu sualleri sordurtan da üstadın hürriyet ile ilgili şahane izah ve hürriyete getirdiği çok güzel tarifler olmuştu elbette. Münâzarat'ın bu yönüyle, şimdilerde dillerde pelesenk edilen anayasanın ilk dört maddesi yerine geçebilecek ana maddeleri muhtevî olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Zaten kitabın kapağında geçen münazarat için söylenmiş "Değerli, sahipsiz bir kavmin reçetesi" cümlesi de Münâzarat'ın bu anayasaya öncülük edebileceğinin işareti mahiyetindeydi.

Fakat sabık monarşi dönemini istibdat ile suçlayan yeni........

© Risale Haber