'Türkleri' övmek mi 'Türklüğe' dövdürmek mi?
Alelekser Kürtler sünnidir. Az bir kısmı da alevidir. Bizim ilçenin Kürtleri de alevidir. Sivas'ın diğer bazı ilçelerinde Türk alevileri var. Ama bizim ilçede yok. Bizim ilçede birisi Kürtse kesinlikle alevidir. Ve Türkse kesinlikle sünnidir. O yüzden bizim aileyi akrabalar şöyle kınarlardı: "Siz Türk olmuşsunuz!" Bununla söylemek istedikleri aslında 'bizim onlardan başka-farklı olarak ehl-i sünnete mensubiyeti seçmemiz'di. Elhamdülillah. Dedem de dahil, biz, cemevinden cenaze kaldırmadık.
Bunu şu hikmetten anlattım: Coğrafyalar, sosyolojiler, dönemler vs. 'kimin, neyi, ne olarak' isimlendirdiğini de etkiliyor. Sözgelimi: Eğer ailemiz, Türk alevilerinin çoklukla bulunduğu başka bir ilçede yaşıyor olsalardı, sünnileşlemeleri üzerinden "Türk olmuşsunuz!" tenkidini işitmeyeceklerdi. Veyahut, eğer bizim yaşadığımız coğrafyada Kürtler sünni, Türkler alevi olsalardı, bu defa da "Kürt olmuşsunuz!" denebilecekti. Yaşanan şeyin isimlendirilmesi tamamen bölgenin sosyolojisiyle alakalıydı. Şimdilerde ilçede birkaç Şafiî Kürt ailesi de var. Maşaallah. Belki sayıları ileride artar. Fakat biz çocukluğumuzda Şafiî Kürt denildiğinde ne denmek istendiğini anlayamazdık. Sanki bilinmez bir hayatiyetten bahsedilirdi. İleride Zara'nın sosyolojisi bu yönüyle değişirse, belki, bizden sonra sünnileşen hiçbir aileye benzeri cümle kurulmayacak.
Tarihte de durum bundan başka şekilde yaşanmamış. Evet. Emevîler-Abbasîler döneminde kaleme alınmış Avrupa menşeili metinlere baktığınızda müslümanlardan 'Araplar' diye bahsedildiğini görürsünüz. Fakat Selçukîler-Osmanîler çağı geldiğinde metinlerin dilleri değişmeye başlar. Bu defa müslümanlardan 'Türkler' diye bahsedilir. Hatırlayalım: Hollywood filmlerinde 'müslüman terörist' tiplemeleri hep Araplara benzer. Çünkü Amerika'nın fiilen istilası altında tuttuğu coğrafya Arap coğrafyasıdır. Fakat Rus sinemasının aynı tarz yapımlarına dikkat ettiğinizde tiplemelerin değiştiğini farkedersiniz.
Bu defa eşgal Araptan uzaklaşıp Afgana, Çeçene, Tatara, Türke yaklaşır. Benzeri Bollywood için de sözkonusudur. Onların teröristleri Amerikalılarınkinden daha esmerdir. Neden? Zira Hindistan'ın düşmanı olarak tanımladığı müslüman Pakistanlıdır. Hindistan filmlerinde teröristlerden Arap veya Türk diye bahsetmezler. 'Pakistanlı' derler. Zira müslümanlar onlarla aynı kavmiyettendendir. Ve halen vatandaşları olan müslümanlar da epeyce çoktur. Belki gücendirmek istemezler. (Hindistan sinemasının yıldız kadrosunda birçok müslüman kökenli ismin yeralması da terörist tariflerini etkiliyor olabilir.)
Her neyse. Yukarıdaki izahattan bir miktar anlaşılacağı üzere, aslında, müslümanlığı tastamam taşıyan bir ırk ismi yoktur. Zaman zaman İslamlığı belirtmek için kullanılan ırk isimleri ise tamamen dönemsel tarif etmelerdir. Mesela: İmam Zeynelâbidîn rahimehullanın Sahife-i Seccadiye duası içinde Türklere beddua etmesi 'Türkler o dönemde daha müslüman olmadıkları için'dir. Mü'minler İran'ı fethetmiş. Hazar kıyılarına varmış. Artık sert bir hasım olarak Türklerle mücadele etmektedirler o yıllarda. Ve ehl-i beytin, dolayısıyla ümmetin, bir imamı olan İmam Zeynelâbidîn de düşmanların helakini dilemektedir o yüzden. Fakat Türklerin İslamlaşması sürecinden sonra yazılan metinlerde de onlara hamiyet-i İslamiyeleri için dua edildiğine rastlarsınız. (Hatta Arap bir hocadan babasının kendisine şöyle dediğini dinlemiştim: "Türkleri sevmek imandandır!" Bunu söylemesinin sebebi, o dönemde, Baasçıların Arap gençlerine Türk düşmanlığı aşılamaya çalışmasıydı.)
Yine günümüz kemalistleri için dindar........
© Risale Haber
