Şuurlu Müminler-II
Kur’an hizmetinde asılın meşruiyeti kadar usulün meşru ve mübah olmasına özen gösterirler. İmana hizmet noktasında meşru ve Nebevi bir usulü benimserler. Asılın öncelikleri ile usulün inceliklerine riayet ederler. Asılı tağyir ve rencide etmeyen usulleri hakikat adına zenginlik görürler.
Hakkı batılın taarruz ve tahakkümünden kurtarmak için, hasede ve rekabete medar menfi hisleri terkederler. ‘Ene namına’ hizmetten çekinirler, ‘Hüve adına’ harekete özen gösterirler. Külli bir akla ulaşmak, rıza-yı ilahiye ve tevfikat-ı subhaniyeye mazhar olmak için meşveret ile hareketi mecburiyet telakki ederler.
Kendi meslek ve meşreplerinin muhabbetiyle hareket ederler. Ehl-i hak olan diğer cemaatler ile ittifakı tevfik-i ilahinin celbine medar bir zaruret bilirler. Asılları ve esasları meşru ve mubah olmak kaydıyla, usul ve metotları farklı meşrep sahiplerini samimane severler. Nereden ve kimden olursa olsun istifadelerine taraftarlık gösterirler.
Kalbin safiyetine ehemmiyet verirler. Ancak kalbi övme ve önceleme adına aklı yermezler. Feraseti yüksek bir akla ermenin önemini görürler. Aklı azl, bürhanı reddeden sadık bir mukallit olmak yerine, akıl ve kalbi mecz eden muhakkik bir hizmet erbabı olmayı tercih ederler.
Dünyaya gelmenin en ehemmiyetli gayesini; Kur’an’ı ve hakikatlerini okumak, anlamak, yaşamak, muhtaç ve mütehayyir gönüllere ulaştırmak bilirler. Hizmet-i imaniyenin kemali adına, Rahim ve Hakîm isimlerinin iktizaları ile........
© Risale Haber
