İlmin Tahsil Niyeti
“OKU” diye hitabına başlayan ilahi emre tabi olan müminler için ilim nurlu bir meyve, hakikate vuslat adına sür’atli ve selametli bir vesiledir. İman esaslarının tahkikine ve iz’an derecesinde tasdikine müstaid olan ilim; pasif bir görevi ifa becerisi değil, “İKRA” ile başlayan aktif bir ödevi yerine getirmenin muhakkak bir neticesidir.
Beşeriyeti cehalet karanlıklarından kurtaran, istidatların kuvveden fiile çıkmasını hızlandıran, kemalata medar vasıfların açılmasının zeminini hazırlayan ilmin tahsilini hakikat istemekte, hikmet manen emretmektedir.
Nurlu külliyatta; “… Zekânın i'tası, ilmi emrediyor; istidadın bulunması, zekâyı; aklın verilmesi, marifetullahı; kudretin verilmesi, çalışmayı; cesaretin verilmesi, cihadı manen ve tekvinen emrediyor.”[1] ifadesi bu manayı teyit etmektedir.
Ancak ilmin tahsil silsilesine başlamadan evvel iki hususun tespiti ehemmiyet kesbetmektedir. Bunlardan birisi, ilmin tahsiline dair halis bir niyetin mevcudiyeti, diğeri isabetli bir usulün meşruiyetidir.
Namazda kıbleye yönelmek hangi manaya geliyorsa, hilkatin sırrını tahakkuk ettirebilmek, kemalat mertebelerinde terakki edebilmek için ilmin tahsil silsilesinde niyet dairesinin hulusiyeti de aynı manaya gelmektedir.
Niyet dairesinin saffeti halis bir kul olabilmek, ilahi rızaya çabuk ulaşabilmek için elzemdir. Evet, ekmek olmaya aday un........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden