menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ayasofya’da Bayram Sabahı

9 0
10.07.2025

Bir bayramın arefesindeyiz. Heyecanlıyız. Milyonlar heyecanlı. Ayasofya’da Rab'bi İzzet'e secde edilerek Ayasofya’nın bayramı tebrik edilecek. Bu tebrik-teberrük faslında neler yaşanır acaba. Perde-i gayb açılsa neler görürdük. Kutlama faslından yükselen Allahu Ekber nidaları ile lerzan olan Ayasofya’nın titremelerini biz de farkeder miyiz. Farketseydik bu heyecanlı neşveye takat getirebilir miydik. Miladi 562 yılı bayramında Ayasofya herhalde buruk bir sevinç yaşamıştır. İbadethane olmuştu ama abîdlerden mahrumdu. 891 sene idare etti. Hakiki bayramını 1453 senesinde yaşadı. O gün ne heyecan yaşamıştı acaba Ayasofya? Allah dil verse de o da anlatsa.

Zaman zaman yaşarız, hava günlük güneşlik iken bir bakarsınız ufuklar kararır. Göz gözü görmez olur, toz duman etrafa savrulur, ne olduğunu anlamaya çalışanlara fırsat vermez. Gözlerinize doluşan tozlarla gözlerinizi oğuşturur; ancak olanın korktuğunuzdan daha kötü olmamasına dua edersiniz.

1932 sabahında Ayasofya’nın ufku karardı. Kapısına alışık olmadığı tipler bekçi dikilmişti. Giriş yasak! Ayasofya olana daha doğrusu gördüklerine duyduklarına bir anlam veremedi. Konuşulanlar anlayamadığı, yabancısı olduğu bir dildendi. İnsan çaresiz kalınca hayal dünyasında kendisini avutacak yollar arar. Ayasofya da herhalde iki yılını öyle geçirmiştir. Belki tamir vardır. Belki temizlik yapılacaktır falan...

İki yıl sonra acı gerçeği çok acı şekilde öğrendi. Ayasofya iki cami arasında kalan beynemaza dönmüştü.

Ayasofya konuşulanlar arasında anlayabildiği bir kelimeye bel bağlamıştı: (yasak). Bu kelimenin kendince bildiği anlamı güzeldi, ümit vericiydi. Zira kendisini ziyarete gelenler tertemiz olmak zorundaydı; abdestsiz girmek yasaktı, kılık kıyafetine çeki düzen vermek zorundaydı; öyle sallapati girmek yasaktı, zikrullahla meşgul olmak,........

© Risale Haber