Zaman Değişir, Ruh Aynı Kalır: Abdurrahman Gazi Vakfı - 3
Bazen bir mekâna sadece bir davet üzerine gidersiniz ama orada hiç beklemediğiniz derinlikte bir ruh ve anlam bulursunuz. Abdurrahman Gazi Vakfı’na da böyle bir vesileyle adım attık. Dil ve Edebiyat sohbetleri, dil, tarih, şehir, kültür ve maarif konularıyla ilgili önümüzdeki dönemlerde neler yapabileceğimizi istişare etmek üzere o gün vakfa davet edilmiştik. Lakin daha içeri girer girmez, ilmin sıcaklığı, talebelerin heyecanı ve hoca hanımların samimiyeti bizi farklı bir dünyaya sürükledi. O gün sadece bir sohbet dinlemeye değil, ilmin bir vakıfta nasıl yaşatıldığını görmeye, bir eğitim halkasının içinde nefes almaya gelmiştik.
Vakfın eğitim modeliyle ilgili bilgileri bize Ayşenur Hanım verdi. Anlatımındaki sadelik, sözlerindeki etkileyicilik ve akıcı üslubu ile vakfın misyonunu en güzel şekilde özetledi. Vakıfta şu an eğitim gören 200 talebe, 40 hoca hanım tarafından ders alıyor ve aynı zamanda bu hoca hanımlar da kendilerini geliştirmek adına ileri seviyede eğitim görüyorlardı. Bir nevi, öğretirken öğrenen bir sistem inşa edilmişti. Burada Enderun usulü bir eğitim anlayışı hâkimdi; hoca da talebeydi, talebe de hoca oluyordu.
Hz. Peygamber (sav), “Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır” (Müslim, Zikir 38) buyurarak, ilmin değerini en güzel şekilde ortaya koymuştur. Vakıftaki eğitim süreci de bu........
© Pusula Gazetesi
