Erzurum bugünlerde iki büyük proje arasında konuşuluyor: Yeni stadyum mu, hızlı tren mi? Aslında mesele bir tercihten çok, şehri hem bugüne hem geleceğe hazırlamakla ilgili. Hızlı trenin yapımı sabır ister. Etütler, ihale süreçleri, inşaat ve testler derken 8–10 yıl gibi uzun bir zamana yayılır. Ama karşılığında Erzurum’un ufku açılır. Avrupa’nın en hızlı tren hatlarından biri olan Madrid–Barselona hattı, açıldığı ilk yılda 5 milyondan fazla yolcu taşıdı ve iki şehir arasındaki uçak seferlerini yarı yarıya azalttı. Çin’in Pekin–Şanghay hattı ise yıllık 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşarak, şehirler arası ticareti ikiye katladı. Böyle bir hat Erzurum’a geldiğinde, şehri Ankara’ya, İstanbul’a ve oradan da dünyaya bağlayacak.

Stadyumun yapımı daha kısa sürer, ama etkisi çarpıcıdır. Çünkü futbol, sadece bir oyun değil; bir ekonomidir, bir tanıtım aracıdır. İngiltere’de Premier Lig, her yıl ülke ekonomisine 8 milyar pound katkı sağlıyor. Maç günü turizmi, forma satışları, yayın gelirleri ve yan sektörler, şehir ekonomilerinin can damarı hâline geliyor. Almanya’da Münih’in Allianz Arena’sı, yılda ortalama 3 milyon ziyaretçi çekiyor; sadece maçlarla değil, turlarla bile şehrin tanıtımına katkı sunuyor. İspanya’da Camp Nou, Barcelona şehrinin turizm gelirlerinde başlı başına bir marka değeri........

© Pusula Gazetesi