Erzurum Lisesinden Atatürk Üniversitesine-6
1996 yılında Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne adım attığımızda, dört yılın ne kadar hızlı geçeceğini bilemezdik. Önce heyecan, sonra alışma, ardından koşturmaca... Derken dersler, sınavlar, sabahlara kadar süren not çalışmaları ve kantin arası çay sohbetleriyle zaman hızla aktı. Göz açıp kapayıncaya kadar geldik 2000’li yılların başına. Mezuniyetimize sayılı haftalar kalmıştı.
İşte tam o dönemde tanıdık Cemil Kutlu Hoca’yı.
Yanlış hatırlamıyorsam ya Artvin’deki ya da Rize’deki bir üniversiteden gelmişti Atatürk Üniversitesine. Bölümümüzde İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersine girmişti. Biz son sınıf öğrencileri olarak artık hocaları kolay kolay şaşırtmayan, çoğunu tanımış, ders tarzlarına aşina olmuş bir gruptuk. Ama Cemil Hoca daha ilk derste farkını hissettirdi.
Duruşu ağır ama kibirli değildi. Konuşması yavaş ama sıkıcı değildi. Sade, öz, ölçülü ve inceydi. Konuları anlatırken hiçbir zaman........
© Pusula Gazetesi
