Hayret orada kale mi varmış!
Kent nasıl kalkınır diye kafa yorup duralım...
Söylemde onlarca başlık var.
Sanayi, sağlık, kış sporları, inanç, kültür ve kış turizmi, tarım ve hayvancılık...
Görünürde bir çaba var ama sonuç yok!
***
Ülkede turizm yapılan ilk iller arasında yer alırdı bir zamanlar Erzurum...
Yolu izi bilinmeyen yerleri keşfeden kuş gözlemcileri, kampçılar bile rotalarını Erzurum’a çevirirdi.
Ben Kırkçeşme’de doğdum ve çocukluğum bu mahallede geçti. 70’li yıllardan bahsediyorum. O yıllarda Erzurum Kalesi’nin etrafında oynarken gün içinde Japon, İngiliz ve daha bilmediğimiz bir çok milletten turist ile karşılaşırdık.
Fotoğraflarımızı çekerlerdi...
Ömer Duygun İlkokulu’nda okurken teneffüste yanı başımızdaki kaleye koşardık, turistleri görmek için...
Elbette o yıllarda kent ne kadar döviz kazanıyordu bilmiyorum ama kale ve Çiftte Minareli Medrese’den turist eksik olmazdı.Bazı arkadaşlarımız turistlere su ve limonata satar, bize okulda simit ısmarlardı o paralarla...
***
O........
© Pusula Gazetesi
