Vatandaşın TV ekranları, sosyal medya üzerinden anlamlandırmaya çalıştığı “Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge” süreci, oldukça karmaşık, aynı zamanda ciddi işlerin yürümesidir. Bu mesele, PKK’nın silah bırakma süreci ya da ellerindeki silahları teslim etme/Yakma meselesi kadar küçük ve basit değildir. Eğer birileri bu kadar basit olduğunu düşünüyorsa, ciddi bir hata yapıyorlar. Atılan adım aynı zamanda Avrupa'nın PKK konusundaki ikiyüzlü tutumuna gerekçe olan meşruiyette ortadan kaldırmış oluyor.

Dolayısıyla çıktısı çok fazla olacaktır ve süreç içerisinde bunları göreceğiz.

Bir yanılgıda önceki süreç ile meselenin birbirine karıştırılmasıdır. Önceki süreç ABD ve Batı’nın genel anlamda PKK’nın silah bırakmasını istemediği, önemli faktördür (Cemil Bayık, bir açıklamasında BATI silah bırakmamamızı ve savaşmamızı istedi) sözleriyle ortaya koymuştur.

Gelinen nokta, ABD’nin yeni yönetimi (Trump ve Trump’u iktidara taşıyan unsurlar)’ın Türkiye ile çalışmak istemesi, Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olarak ortaya koyduğu etki ile çatışma istememesi ve Avrupa’nın çaresiz kaldığı Rus tehdidi nedeniyle Türkiye’nin gücüne ram olmasıyla da ilgilidir.

PKK’nın bazı yapılarına şöyle bir göz atalım:

KCK, üst yapılanma. Altında PKK, HPG, YJA-STAR, Suriye kolu YDG-H, altında: YPS, YPS-Jin, SDG, PYD,........

© Pusula Gazetesi