menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital Çağda Hakikat Krizi

7 4
11.10.2025

Artık herkes hem bilgi üreticisi hem de potansiyel bir manipülatör. Bilgiye erişimin artışı, paradoksal biçimde hakikate ulaşmayı güçleştirdi. Sosyal medya algoritmaları, “dikkat çekici ve duygusal içerikleri” öne çıkararak gerçeği görünmez kılarken, bireyler yankı odalarında kendi inançlarının esiri hâline geliyor.

“Yeterince büyük bir yalan söylerseniz ve bunu sürekli tekrarlarsanız, insanlar sonunda buna inanmaya başlar.”

Joseph Goebbels Goebbels’in bu sözü, tarihsel bağlamda propaganda mekanizmalarının gücünü anlatırken, günümüz dijital çağında çok daha geniş bir anlam kazandı. Eskiden yalnızca devletlerin elinde bulunan dezenformasyon araçları, bugün sıradan bireylerin de erişimine açık durumda. Dijital teknolojilerin yaygınlaşması, bilgi üretimini ve dolaşımını demokratikleştirirken aynı zamanda hakikatle kurulan ilişkiyi de temelden dönüştürdü. Artık herkes hem bilgi üreticisi hem de potansiyel bir manipülatör hâline geldi. Dijital çağın gelişimi ile bilgiye erişim olanaklarının artışı, paradoksal bir biçimde hakikate ulaşmayı güçleştirdi.

Bu süreçte, geçmişi çok da eskiye dayanmayan “vatandaş gazeteciliği” olgusu da önemli bir dönüşüm yaşadı. Özellikle sosyal medya platformlarında içerik akışını belirleyen algoritmalar, dezenformasyonun yayılımını hızlandırarak bilgi ekosistemini derinden etkiledi. Bu durum yalnızca bilgiye bireysel erişimi değil, aynı zamanda toplumsal algı ve karar mekanizmalarını da şekillendiren bir hakikat krizine yol açtı.

Vatandaş Gazeteciliğinden Dezenformasyon Çağına

2000’li yılların başında sosyal medya ve mobil teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte “vatandaş gazeteciliği” kavramı, demokratikleşmenin bir aracı olarak görüldü. Profesyonel gazeteciliğe alternatif olarak ortaya çıkan bu model, bireylerin tanıklık ettiği olayları hızlıca kamuoyuna duyurmalarını mümkün kıldı. Sosyolog Manuel Castells’in bilgi toplumuna dair analizinde belirttiği gibi birey böylece yalnızca bilgi tüketicisine değil, aynı zamanda üreticisine dönüştü. Ancak bu dönüşüm, haberin demokratikleşmesi olarak tanımlanırken, doğrulama mekanizmalarının zayıflaması ve bilgi kirliliğinin yayılması gibi önemli sorunları da beraberinde getirdi. Nitekim MIT Media Lab’in bir araştırmasına göre, sahte haberler doğru haberlerden altı kat daha hızlı yayılmaya başladı.

Sosyal medya platformlarında, kullanıcı etkileşimine dayalı algoritmalar mevcut. Algoritmaların, dikkat çekici ve duygusal içerikleri öne çıkarma........

© Perspektif