menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Adı Vezir’di

9 0
01.05.2025

Onu öldürenler “Zaten Afgan” diyerek ondan değersiz bir eşya gibi bahsettiler. Medya, “Cansız bedeni yakılan Afgan işçi” dedi; mahkemede eşi için “Afgan’ı getirin” diye seslendiler. Oysa adı Vezir’di. Vezir öldü, Vezir’le birlikte uzun süredir resüsitasyon cihazına bağlı olan adaletin ruhuna da alelacele yazılmış bir gerekçeli karar okundu. “Toplumsal muhalefet”, “Taksim mi Kadıköy mü” kavgasına tutuşmuşken bu ismi hatırlayan var mı?

Bugün 1 Mayıs…

Networklerle, karambolle, şansla, iltimasla değil alın teriyle yaşayan herkesin günü.

Miting alanlarında pankartlar yükselirken, hoparlörlerden ezgiler yankılanırken, Cem Karaca yine en gür sesiyle “Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır” diye haykırıp “Ancak bu böyle gitmez” diye devam ederken, “toplumsal muhalefet”, sendikalar ve siyasi partiler Taksim mi Kadıköy mü kavgasına tutuşmuşken bir ismi hatırlayan var mı?

Vezir Mohammad Nourtani.

Afganistan’dan yoksulluktan kaçmıştı; çocuklarına ekmek, geleceğe umut götürmek istiyordu. Bir gün gitti ve bir daha geri dönemedi.

İş kazası olduğu söylenen bir hadisenin ardından bilincini kaybeden, madenin diğer sakinlerinin “Öldü sandık” dediği, ambulansı aramak yerine birbirlerine “Atalım mı, yakalım mı” diye sordukları, “Bu zaten Afgan” diyerek değersiz bir eşyadan bahseder gibi bahsettikleri, sonra yakmaya karar verdikleri, mahkemenin “Yakılma hadisesi ölümden sonra gerçekleşti” diyerek bu vahşeti “delilleri yok etme” parantezine sıkıştırdığı, ama dosyaya giren diğer tıbbi raporlarda “Yakılırken yaşıyor olabilir” ifadesinin yer aldığı bir işçinin hikâyesi bu.

Oysa soğuk bir Zonguldak sabahında, göçmen bir işçi, karanlık bir maden ocağında umutla çalışıyordu. Geride bıraktığı ailesi, ülkesindeki yoksulluğun ve savaşın gölgesinden kurtulmak için ona güveniyordu.

Mahkemede neler mi oldu?

Vezir’in eşi, Kamer Gül Meliki, çırpına çırpına adalet aradı. Eşinin toprağı kazarak madene ulaşması gibi o da adaleti gün yüzüne çıkarmak istiyordu. Ama mahkemenin duvarlarına çarptı. O soğuk duvarlarda şu sözleri yankılandı: “Afgan olduğum için sürekli........

© Perspektif