Gururun Fotoğrafı: BM Kürsüsünden Oval Ofis’e Türkiye
Washington’daki Oval Ofis’te gerçekleşen Sayın Erdoğan-Sayın Trump görüşmesi, yalnızca iki liderin buluşması değil; Türkiye’nin jeopolitik konumunun yeniden teyidi ve bölgesel dengelerin seyrini etkileme potansiyeline sahip bir kırılma anıdır. Masadan çıkan fotoğraf da bir diplomasi jestinden fazlasını ifade ediyor: Türkiye’nin küresel masada bir aktör olarak nasıl konumlandığının göstergesi.
Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için sarf ettiği “çok saygı gören, dünya çapında etkili lider” sözleri de yalnızca diplomatik nezaket değil, aynı zamanda bir prestij mesajıydı. Ve bu övgü, özellikle ABD’deki İsrail lobisinin beklentileriyle keskin bir kontrast oluşturdu. Hatta Netanyahu’nun “Amerika’dan beklentileri, Trump’ın Erdoğan’a dönük sıcak yaklaşımıyla adeta boşa düşmüş oldu. Ve Netanyahu açısından bu, yalnızca bir hayal kırıklığı değil; Türkiye’nin bölgede daha görünür ve etkin bir aracı rol üstlenme ihtimalinin de güçlenmesi anlamına geliyor. Ki; eminim bu onun canını daha da sıkmıştır.
Görüşmenin en kritik meselelerinden biri elbetteki Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği F-16 modernizasyonu ve F-35 programına dönüş konusuydu. Çünkü bu mesele yalnızca askeri kapasite değil, aynı zamanda Türkiye’nin Batı savunma sistemine yeniden entegrasyonu açısından büyük önem taşıyor. Eğer Kongre engeli de aşılırsa, bu durum Ankara’nın savunma sanayiine ivme kazandıracak ve caydırıcılığını artıracaktır. Aksi bir durumda, Türkiye kendi savunma hamlelerini hızlandıracaktır.
Enerji alanında ise Trump’ın Rusya’dan alınan petrol ve gaz konusundaki eleştirileri dikkat çekiciydi. Ve bu başlık........
© Para Borsa
