Yağız Kutay: “Minsky’nin Gözlüğüyle; Borçla İstikrar, Borçla Kriz”
Sonunda o da oldu. 21.yüzyılın çeyreğinde Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi, borç servisi yaparken ana paradan çok faize ödeme yapar hale geldi. Bir anlamda, kredi kartının asgarisini ödeyen bir devlet yapımız var artık. Biraz nakit, biraz dua, biraz da Merkez Bankası rezerviyle çark dönüyor.
Fakat mesele sadece bu değil. Mesele, bu tabloyu kimin gözlükle okumamız gerektiği.
Hyman Minsky entellektüel felaket tellallarındadır.
Finansal İstikrarın İflasa Giden Yolu
Minsky, 20. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan ve krizlerin sistemin “normal” işleyişinden doğduğunu anlatan nadir iktisatçılardan biriydi. Ona göre bir ekonomi ne kadar uzun süre istikrarlı giderse, risk iştahı o kadar artar, borçlanma kalitesi o kadar düşer ve sistem, adı konmamış bir uçuruma yaklaşır.
Minsky’ göre üç evre var:
– Sağlam finansman: Anapara da faiz de ödenebilir.
– Spekülatif finansman: Anapara ötelenir, faiz ödenir.
– Ponzi finansman: Faizi bile ödeyemezsin, yeni borçla eskiyi çevirirsin.
Türkiye şu an bu zincirin neresinde mi?
Biraz sayılarla konuşalım.
Anaparayı Unuttuk, Faize Kilitlendik
2024 itibarıyla Hazine’nin iç borç servisi içinde faiz ödemesi S’e, anapara G’ye çıktı. Hatta bazı aylarda faiz oranı `’ları zorluyor. Bu, bütçenin en hızlı büyüyen kaleminin artık “geçmişin günahları” olduğunu gösteriyor. Kamuya yapılan her yeni vergi artışı, yeni köprü değil, eski borçların faizi........
© Para Analiz
