FÖŞ yazdı: Daron Acemoğlu’nu anlamak (Türkiye örneği ile)
Daron’la 2023 yılında Habertürk kulisinde tanıştım. Ben sunucusu olduğum sabah programını tamamlamıştım, o da bir sonraki programda konuktu. Kısa ekonomi sohbeti yaptık. Daha sonra ortak arkadaşlarımız olduğu ortaya çıktı. Bir keç kez dost sohbetlerinde biraraya geldik. Daron akademik mükemmelliği yanında, fevkalade kaliteli bir insan. Sakin, egosu düşük ve dost canlısı. Daron’u akademik anlamda takip etmeye başlamam, herkes gibi James Robinson’la birlikte yazdığı “Why nations fail?”’i (Ulusların Düşüşü) okumamla başladı. Ben makro-ekonomi ve finans branşında uzmanım, ama her zaman Kalkınma Kuramları’na büyük merak duydum. Niye benzer koşullarda zaman içinde yolculuk yapan, benzer donanımlara sahip ülkeler kalkınmada değişik noktalara varır sorusu çok önemli.
Mesela, II Dünya Savaşından sonra benzer beşeri ve sabit sermaye yapısına sahip, enerji ithalatçısı Güney Kore ve Türkiye uzun yıllar kişi başı gelirde başabaş gittikten sonra, G Kore koptu gitti ve hala gidiyor, ama Türkiye çok geride kaldı. K Kore’yle G Kore arasında kalkınma farkını nasıl anlatabiliriz? Değişik rejim ve ekonomik modellere sahip Çin ve ABD arasındaki çok boyutlu rekabeti hangisi kazanacak?
Daron ve iki çalışma arkadaşına Nobel ödülü kazandıran çalışmalar bu sorulara özgün cevaplar buluyor. Kuram basit: Katılımcı demokrasi kalkınma için en ideal koşulları sağlar. Bu, her demokrasi muhakkak kalkınır, ya da otoriter rejimler kalkınamaz anlamına gelmiyor. Ama ikinci tür rejimden ilkine geçen ve toplumun demokrasiye sahip çıkmasını sağlayan döngüleri doğurabilen ülkeler daha hızlı büyüyor.
Bu noktada kısa bir parantez açıp “katılımcı demokrasi” kavramını açıklığa kavuşturmak lazım. Demokrasi, sandığa gidip oy vermek; ve kazananın ülkeyi kafasına göre yönetmesi değil. Parlamento, yürütme ve yargının birbirini denetlemesi, halkın karar alma süreçlerine etkin şekilde katılması, bağımsız yargı ve TCMB gibi düzenleyici/denetleyici kurumlar, basın ve ifade özgürlüğü, gerçek bir rekabetçi piyasa mekanizması katılımcı demokrasinin vazgeçilmez yapı taşları.
Son olarak da, bu yapının zaman içinde kendini yenilemesi lazım. Bir çok demokraside zaman içinde oluşan tekeller, zengin elitin politik gücü, ya da popülist politik akımlar kazanımları geri çevirebiliyor.
Acemoğlu ve arkadaşlarının........
© Para Analiz
visit website