Umudumuz, umutsuzluk adına inadımızdır
İlk bakışta basit gibi görünse de aslında anlamı büyük ve derinlikli hayat dersleri vardır. Adı üzerinde, ders, yani deney ve deneyimler sonucunda edinilmiş bir bilgi ve hem, bazen de ağır bedeller göğüslemek gerektirmiştir.
Misal, “üç günlük dünya” derdi büyüklerimiz. Genellikle ve herhangi bir nedenle yersiz hırs yaptığımızda, incir çekirdeğini doldurmayacak gerekçelerle bazen en yakın arkadaşlarımızla küstüğümüzde, kavga ettiğimizde, “üç günlük dünya” diye başlayan nasihatler dinlerdik onlardan. Bir kulağımızdan girip diğer kulağımızdan çıksa da…
Malum, belli bir yaşa gelince “ruhumuz genç” türü teselli klişeleri düşmez oluyor insanın dilinden. Uzun zaman sonra karşılaştığımız arkadaşlar oluyor ve “kilo almışsın, saçların dökülmüş, hiç değişmemişsin valla” babında bir hasbihalin ardından, sözü bağladığımız cümle oluyor bu; “ama ruhumuz genç.” Solculuk zamanlarından arkadaşlarla konuşurken ise, duruma göre bu klişe, “ruhumuz Dev-Gençli” de oluyor…
Galiba, istisnalar vardır elbet ama yaş “kemale” ermeden “üç günlük dünya” cümlesindeki derinliğin sırrına ermek mümkün olamıyor.
Oysa, daha önce de bir yazımda üzerinde durmuştum, çıkar, bencillik, düşkünlük; insanlığımızdan, insanîliğimizden eksilişimizdir, hayattan yana bozulduğumuz ve değerlerimize sırt........
© P24
