“Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?”
Ufukta belli belirsiz bir “barış” ihtimalinin görünmesi bile, ortak paydaları düpedüz ırkçılık olan “çeşitli” kişi ve çevrelerin alarm ilan etmelerine yetti de arttı.
Değişik tonlarda Türk milliyetçisi ya da Türk ulusalcısı olan bu “çeşitli” kişi ve çevreler içerisinde Mustafa Kemal’den ilhamla “Doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyiz ulan!” diyenler, “solcu”, “komünist” kisvesi takınmış olanlar, anlı şanlı ve ünlü tarihçi, akademisyen başta olmak üzere farklı meslek gruplarından insanlar var. “Türkiyeli değil Türküm!” kampanyası yürütüyorlar sosyal medyada.
Kahvehane muhabbeti olsa belki “neyse” denilebilir ya sabır çekip, ama bunlar, dediğim gibi, siyasetçi, akademisyen, tarihçi, kalp doktoru gibi sıfatlar taşıyan gayet okumuş yazmış tipler.
Her yeri geldiğinde söylüyorum, hatırlatıyorum; “yobazlık” sadece dini bağnaz bezirgânlara özgü bir niteleme değil. Bir başka ifadeyle okumuş-yazmış olmak, çeşitli titrleri olmak “yobaz” olmaya engel değil. Aksine öylesi yobazlar daha ciddi “tehlike” arz ediyorlar; çünkü bu tiplerden “bir şey biliyor da öyle konuşuyor” diyerek etkilenenler oluyor. “Adam koskoca tarihçi kardeşim! Bak ne diyor?” Ya da “Kadın koskoca profesör, kalp doktoru, bak ne diyor?” Filan…
Bağnazlık, müritlik, yobazlık, bazısı “bilimsel” iddialı hangi ideoloji ile gerekçelendirilirse gerekçelendirilsin, bildiğiniz bağnazlık, müritlik ve yobazlıktır. Yani gerçekleri işine gelmediği için tahrif eden, kendi ezberini “gerçek” yerine koyan, araştırmayan, sormayan, sorgulamayan, tartışmaya gelmeyen, kazma ve cahil.
Cahil, evet, yobaz, bağnaz ve bildiğin cahil. Tabii böylelerinin cahilliği, cahil olduğunun farkında olanlar gibi değil; laf kalabalığı ve tumturaklı, iddialı, süslü cümlelerin arkasına saklandıkları için. O tumturaklı lafları biraz kazıdığınızda kabak gibi (yoksa “tabak gibi” miydi?) çıkıyor ortaya ne tür bir yobaz ve “bilinçli” cahil şahsiyetler oldukları. “Şahsiyet” lafın gelişi tabii, yoksa genelde şahsiyetleri zayıf, çürük kişiler bunlar.
Hemen ve dosdoğru söyleyeyim, bu tipler umutsuz vaka oldukları için onları ikna etmek gibi olmayacak bir çaba sarfetmek niyetinde değilim. Bunlardan etkilenen insanlar olduğunu biliyorum. En azından kafalarında soru işaretleri ve soruları olan, “acaba” ihtimallerini merak eden. Bazen sorularına muhatap olduğum da oluyor. Yanıtlamaya çalışıyorum. Karşılıklı saygı ve seviyemizi koruyarak.
Bir........
© P24
