Terörist Dediğin Kuş Misali: Bugün Bana, Yarın Sana
Bu ülkede garabet bir kanun var: Terörle Mücadele Kanunu (TMK). Öyle bir kanun ki keyfe keder eğilip büküldüğünde, basın açıklaması da terör eylemi sayılabilir, çıplak ayakla dolaşmak da. Ve kanunda yer alan terör tanımı ne kadar sorunluysa boşluklar da o kadar fazladır. Mesela iktidara gelenler, istedikleri her yapı ve kesimi terör örgütü, yasal ve legal her eylemi terör eylemi, ifade özgürlüğünü kullanan her bireyi de terörist ilan edebilirler boşluklardan faydalanarak.
Amacım TMK üzerine araştırma yazısı yazmak değil, Cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum’un tercüman olduğu bir anlayışın dayandığı çürük temellere dikkat çekmek.
Ne demişti Uçum; “Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsak yoktur.” Onların hepsi teröristtir, demek istemişti aslında. Ne kadar barışçı, karşındakini rencide etmekten kaçınan, itinalı bir dil! Bu özen ve hassasiyet göz yaşartıcı doğrusu.
Oysa gerçek hiç de Uçum’un söylediği gibi değil. Tersine TMK ve benzeri kanunların yürürlükte olduğu ülkelerde, herkes her an terörist ilan edilebilir. Kerteriz ise kimin iktidarda olduğudur. İktidara gelenleri, muhalifini terörist ilan edebilecek tüm yetkilere sahip kılar bu yasa. Öyle ki kadın katilleri ya da onlarca çocuğa tecavüz eden failler malum sıfatı taşımazken, yaşadığı ülkenin koşullarını ve iktidarların politikalarını eleştiren üniversite öğrencileri, rahatlıkla terörist sayılabilir. Hatta cezaevlerinde bu öğrencilerle karşılaşan katiller, onlara “terörist” deme ve ötekileştirme hakkına sahiptir. Bu hak onlara devlet tarafından bahşedilmiştir.
Bizler yıllardır TMK’nın kaldırılması gerektiğini söyler, yazar dururuz. Tüm bu uzun ve acılı yıllar boyunca mesela CHP, hep görmezden gelmiştir talebimizi. Bugünün tablosunda ise bizzat CHP yöneticileri terörist ilan edilmekte, hatta terör örgütü üyesi olarak nitelendirilmektedir. Başkalarının terörist sayılıp acı çektiği zamanların konforunu yaşarken halinden memnun ve duyarsız olan elitler, gerçekleri görmeye başladıklarındaysa çok geçtir maalesef. Zira bu ülkeyi çok seven, demokratikleşsin diye emek harcayan, yoksul halkın yanında saf tutan ve bu nedenle ağır bedeller ödeyen kesimler için artık tüm elit zümreler, güvenilirliklerini yitirmiştir ve yoktur bir farkları.
Şimdi Uçum, binlerce insanı bu kadar rahat terörist ilan edebiliyorken hatırlatalım, eskiden yan yana durduğu Cemaatçiler bugün terörist kategorisinde. Yarın iktidara CHP gelse tüm Ak Partililer, Allah korusun Zafer Partisi iktidarı alsa ülkenin yüzde ikisi dışında herkes terörist sayılmayacak mı? Kısaca TMK ve onu yapanların kafa yapısı hüküm sürdükçe, bu ülkenin her evladı bir gün terörist olma “ayrıcalığına” erişecektir. Dün herkese terörist diyenler, bugün terörist yaftasını çoktan yediler. Bugün terörist sıfatını olur olmaz kullananların ise yarın terörist olmayacağının hiçbir garantisi yok.
Gelişmişlik ve demokratikleşme, kurumlarla, yasalarla, katılımla, en önemlisi yasalarla hayat arasındaki bağlantının kurulması ve güçlü denetim mekanizmalarıyla mı ölçülür, yoksa kişilerin emri, yetkisi, sözleri, vaatleriyle mi?
Türkiye’de uzun süredir ikincisi hüküm sürüyor. Kurumların işlev ve işlerliğini, güçlü denetim mekanizmalarının varlığını, yasalarla hayat arasındaki kopuklukları sorgulamaya değil, trajik şekilde........
© P24
