menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış Treni için Son Çağrı: Suriye’de Ortak Paydalar

19 0
28.08.2025

Aylardır yazıyorum; Suriye’de anlaşma sağlanamazsa Türkiye’deki barış süreci bu durumdan olumsuz etkilenir. Lakin Suriye’de bir türlü anlaşma sağlanamıyor çünkü herkes kendi çıkarının peşinde.

ABD, Türkiye ve Suriye yönetiminin mutabık kaldığı hususlar var. Bunlar; Suriye’de federatif bir yönetimin olamayacağı, her kimliğin ayrı bir baş çekmesine izin verilmeyeceği ve silahlı güçlerin, merkezi orduya entegrasyonu.

Fakat bu maddeleri şimdilik ne SDG ne İsrail ne de Dürziler kabul ediyor. Hatta son dönemde Alevi halktan da özerklik talepleri yükseldi.

Her daim ikili oynasa da ABD, Türkiye ve Suriye yönetimi, idari özerkliğe karşı çıkmamakla birlikte, federasyona hayır diyorlar. Sadece bölgesel yerel yönetimlerin serbestliği ve bu yönetimlere bağlı yerel polis güçleri söz konusu olacak.

Maalesef bölgedeki hiçbir yapı, ortak çerçevede uzlaşamadığından, sonunda ABD bürokratları, Suriye’ye çıkarma yaptı.

ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack, önce İsrail lideri Netanyahu, sonrasında da Suriye lideri Şara ile görüşürken, Demokrat Partili senatör Jeanne Shaheen, SDG komutanı Mazlum Abdi ile temaslarda bulundu.

İsrail’in, Dürzileri kışkırtarak çıkardığı çatışmalar vasıtasıyla kendi çıkarlarını korumaya çalıştığını biliyoruz.

Golan Tepeleri’ndeki işgaline son vermek istemeyen İsrail’in, Suriye hükümetinden talepleri arasında; Golan Tepeleri’nin Suriye’de kalan kısmının silahsızlandırılması ve Suriye ordusunun bölgedeki varlığının engellenmesi de yer alıyor. İsrail ayrıca, ülkesi için tehdit olabilecek silahların, Suriye’ye girişinin yasaklanmasını talep ediyor.

Maşa olarak kullandığı Dürziler içinse özerk bir yapı istediğini belirtelim. Lakin diğer talepleri karşılandığında, Dürzilerin umurunda bile olmayacağını tahmin etmek zor değil.

Dürziler içindeyse İsrail yanlısı grubun başındaki Hikmet El Hicri önderliğinde, 35 silahlı yapı birleşti ve “Ulusal Muhafızlar” adını aldı. Ulusal Muhafızlar, kendilerini bölgenin silahlı gücü ilan ettiler. Artık Süveyda’da İsrail’e bağlı silahlı bir yapı var, diyebiliriz.

Gelinen noktada Şara ve Netanyahu anlaşmaya yakın görünüyor, bu kapsamda haberler yapılıyor olsa da henüz Süveyda’daki sorun çözülmüş değil. Dün İsrail yine Şam’ın güneyini bombaladı, Türkiye’nin uçakları ise Haseke üzerinde uçmaya başladı. Vaziyet iyi gözükmüyor.

ABD heyeti ve Suriye özel temsilcisi Barrack, Şara hükümetiyle görüşmelerde bulundu, demiştik. Lakin altını çizelim, zaten bir süredir ABD, Türkiye ve Suriye yönetimi, çözümler üzerinde çalışıyor ve görüşüyorlardı. Hatta bu kapsamda hazırladıkları bir taslağın varlığına dair bilgilere de ulaştım.

Suriye’de tekçi bir yönetimin ve anayasanın doğru olmayacağını, bölgenin doğasına aykırı olduğunu her zaman söyledik lakin uluslararası güçlerle birlikte mutabık kalınan bir idari özerklik teklifinin de Kürtler tarafından boşa çıkarılmaması gerekiyor.

Öte yandan taslakta; hükümette vekillik veya bakanlık gibi görevler aracılığıyla Kürtlerin, merkezi yönetime katılmalarına ilişkin maddeler de bulunmakta.

Aynı çerçeve, Dürziler için de söz konusu olacak gibi görünüyor.

Şimdi önemli olan SDG tarafının, bu çözüme yanaşıp yanaşmayacağı. Görüşmelerde Barzani’nin de aracılık yaptığı, Mazlum Abdi’nin ise federasyon talebinden vazgeçtiği, idari özerklik ve hükümete katılım maddelerine sıcak........

© P24