Son yıllarda terörizmin yüzü hızla değişiyor. Geleneksel olarak erkek egemen bir faaliyet olarak görülen terörizm, kadınların da önemli bir rol üstlenmesiyle farklı bir boyuta taşındı. Kadın teröristlerin radikal hareketler içindeki artan varlığı, sadece güvenlik güçlerini değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini de ciddi bir şekilde endişelendiriyor.

Kadınların terörizme katılımı yeni bir olgu değil, ancak bu katılımın niteliği ve niceliği son dönemlerde dikkat çekici bir şekilde değişti. Radikal gruplar, kadınları hem operasyonel hem de ideolojik rollerle donatarak, stratejik avantaj elde etmeye çalışıyorlar. Bu durum, kadın teröristlerin sadece intihar bombacısı olarak kullanılmalarıyla sınırlı değil; aynı zamanda propaganda, lojistik destek ve örgütsel yapıların güçlendirilmesinde de önemli roller üstleniyorlar.

Kadınların terör örgütlerinde üstlendiği rollerin çeşitliliği, bu tehdidin karmaşıklığını ve ciddiyetini gözler önüne seriyor. Örneğin, PKK'nın kadın yapılanması olan YJA-Star, kadınların doğrudan silahlı çatışmalara katıldığı, askeri operasyonlar düzenlediği ve örgütün ideolojik eğitiminde aktif rol aldığı bir yapı olarak dikkat çekiyor. Benzer şekilde, DAİŞ (IŞİD) kadın üyelerini hem cephe hattında hem de propaganda faaliyetlerinde etkili bir şekilde kullanmıştır.

Kadın teröristlerin radikal hareketler içinde bu denli aktif rol almasının birkaç temel nedeni bulunmaktadır. İlk olarak, kadınlar terör örgütleri için stratejik bir araç olarak görülmektedir. Güvenlik güçlerinin dikkatini dağıtmak ve operasyonel sürpriz avantajı sağlamak amacıyla kullanılabilirler. İkinci olarak, kadınların terör örgütlerine katılımı, bu örgütlerin toplumsal meşruiyet kazanma ve destek tabanını genişletme çabalarının bir parçasıdır. Kadınların katılımı, örgütlerin ideolojik çekiciliğini artırabilir ve yeni üye kazanımlarını kolaylaştırabilir.

Kadın teröristlerin artan varlığı, sadece güvenlik tehditlerini artırmakla kalmıyor, aynı........

© Önce Vatan