Memleketim olan Kırklareli’nde kurucusu olduğumuz KIRKSEDER de tanıştığımız, yıllarca şiir dinletilerinde şiirler okuyup, şiirlerini dinlediğimiz, kalemdaşım Şair yazar Firdevs Büyükateş’le edebiyat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hatice Opak Bilgin : Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Firdevs Büyükateş : Balkanlarda doğmuş, lise yıllarının sonuna kadar mor dağların kucağında büyümüş biriyim. İlk ve orta okulumu Bulgaristan’da Şumnu’ya bağlı Kayı köyünde, liseyi de güzelliği ile herkesi büyüleyen Şumnu şehrinde bitirdim. 1989 yılında anavatanım olan Bulgaristan’dan zorunlu göç nedeniyle Ata vatanıma göç ettik. Halen Kırklareli’nde ikamet etmekteyim.

Hatice Opak Bilgin : Göç dediniz, zordur göçü yaşamak, nasıl anlatırsınız göçü?

Firdevs Büyükateş : Göç Türk’ün kaderinde var derler. Üstünden yıllar değil asırlar da geçse kapanmayan bir yara kalır göçenlerin kalbinde. Her göç, bir nevi parçalanmış aile olsa bile Türkiye’m bize vatan vererek, can bahşederek acılarımızı sildi zamanla.

Hatice Opak Bilgin : Sizi şiirlerinizle tanıdık, şiire ne zaman, nasıl ve nerede başladınız?

Firdevs Büyükateş : Babam beni çok küçükken ardı sıra dağlara götürdü. Orada çiçekler toplarken kelebeklerin peşinden koşuyordum. Kelebeği yakalamamıştım ve bir şiir yazmıştım. Yani edebiyatın en büyülü dalı şiire gönül vermişim çok küçük yaşta.

Hatice Opak Bilgin : Şiirlerinize ve yazılarınıza neler konu oluyor, nelerden ilham alıyor sunuz?

Firdevs Büyükateş : Şiirlerime sokulan kokuları, kanayan mısralarımı yazarım. Bazen esmer rüzgarlarla savaşır, bazen güneşi ben uyandırırım. Ellerimde geceden kalma salkım saçak yıldızları saçlarıma takıp........

© Önce Vatan