Ali Koç'un dilindeki 'yapı'
Ali Koç, Fenerbahçe başkanlığı yaparken sık sık “yapı… yapı” dedikçe, aklıma Fransız düşünür Ferdinand de Saussure (1857-1913) gelirdi.
Dil bilimci filozof idi.
20’nci yüzyıl dil biliminin kurucularından kabul edilir.
Dilde yapılaşmayı ortaya çıkardı. Buna göre, kültürel olaylar sözlü ve sözsüz işaret sistemlerinden oluşur. Bu tür sistemler bir “dil” içerir ve bu diller insan aklının ve davranışlarının belirleyici unsuru olma işlevini taşır…Yani:
-Dil, sadece kelimelerden ibaret değildir; anlamı üreten bir sistem, bir yapıdır…
-Her kelime, tek başına değil, diğer kelimelerle kurduğu ilişkiler sayesinde anlam kazanır...
Mesela:
“Biz”, ancak “onlar” olduğu sürece anlamlıdır. Örneğin; “vatansever” kelimesi, “hain” karşıtlığı sayesinde işler. “Normal vatandaş” tanımı, “tehlikeli öteki” ile var olması gibi…
Bu, yapısalcı düşüncenin kalbidir: Anlam, farktan doğar.
Dolayısıyla “düşman dili”, “düşman olmadan” yaşayamaz:
“Anlam sadece sistemden değil, sistemin kim tarafından ve hangi güç ilişkisi içinde kurulduğundan da doğar.”
Dilin yapısı, iktidarın yapısıyla iç içedir. “Ne söylenebilir” ve “ne söylenemez” sınırlarını “iktidarın dili” belirler.
Ali Koç’un “yapısına” döneceğim, ama kendi dilimin altındakini yazayım:
İKTİDARIN SÖYLEM İNŞASI
Bugün medyadan siyasete kurulan “biz-onlar”, “doğru-yanlış”, “ahlâklı-sapkın” gibi zıtlıklar, sadece dilsel tercihler değil, iktidarın söylem inşasıdır…
Böylece dil, sadece gerçeği tanımlamaz,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon