Putin Modeli: Kontrollü Muhalefet Senaryosu
Seçimler, demokrasinin temel taşlarından biri olarak görülür. Ancak bir ülkede seçim yapılması, her zaman halkın özgür iradesinin sandığa yansıdığı anlamına gelmez. Otoriter rejimler, seçimleri bir meşruiyet aracı olarak kullanırken, aynı zamanda süreci kendi lehlerine tasarlayarak rekabeti kontrol altında tutar. Bugün Türkiye’de de benzer bir tablo ile karşı karşıyayız: Seçim sandığı, halkın tercihlerini belirlediği bir alan olmaktan çıkıp, iktidarın belirlediği kurallar içinde oynanan bir oyuna dönüşüyor.
Rusya’da Vladimir Putin’in uyguladığı seçim stratejisi bunun en belirgin örneklerinden biri. Gerçek rakipleri devre dışı bırakmak, muhalif sesleri susturmak ve halkın yalnızca kazanamayacak adaylar arasından seçim yapmasına izin vermek… Bu yöntem, Rusya’da yıllardır başarılı bir şekilde işliyor. Şimdi, Türkiye de benzer bir sürecin içine sürükleniyor. Muhalefetin en güçlü isimleri yargı eliyle baskı altına alınırken, muhalif partiler ise medya ve hukuk mekanizmalarıyla sürekli bir kuşatma altında tutuluyor.
Türkiye’de, özellikle 2024 yerel seçimlerinden sonra, iktidarın bu taktikleri daha görünür hale geldi. CHP’nin büyükşehirlerde kazandığı başarı, Erdoğan için bir kırmızı alarm niteliğindeydi. Muhalefetin halk nezdinde güç kazanması, iktidarın beklemediği bir senaryoydu ve bunun önüne geçmek için sistematik bir baskı süreci başlatıldı. Ekrem........© Nokta Haber Yorum
