Gazetecilere Yönelik Baskılar, Toplumun Tamamını Hedef Alır
Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin mesleki bir ayrıcalığı değil, halkın haber alma hakkının en temel teminatıdır. Gazeteciler, bir yandan kendi yaşamlarını kazanırken, diğer yandan kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlenirler. Onlar, bireysel çıkarların ötesinde, toplumsal bir işlevi yerine getirir: Gerçeği aramak, ortaya çıkarmak ve paylaşmak. İşte bu nedenle, basın özgürlüğü toplumun demokratik yapısının ve ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.
Gazetecilere uygulanan baskılar, aslında halk üzerinde kurulmak istenen kontrolün en görünür hâlidir. Bir gazetecinin susturulması, halkın bilgiye erişiminin engellenmesi anlamına gelir. Bu baskılar, yalnızca bir meslek grubuna yapılan bir saldırı değildir; doğrudan toplumun bilgi edinme hakkını hedef alır. Çünkü bir gazetecinin görevi, sadece haber yazmak ya da bir olayın raporunu tutmaktan ibaret değildir. Onun görevi, halkın gözü, kulağı ve sesi olmaktır.
Gazetecilerin tutuklanması, gözaltına alınması ya da susturulması, halkın gerçeği öğrenme hakkına vurulmuş bir darbedir. Bu durum, otoriter yönetimlerin........
© Nokta Haber Yorum
