menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kanal İstanbul ve/veya Küresel Satrançta Türkiye’nin Hamlesi ve Yeni Dünya Düzeninin Şifreleri?!

48 0
23.08.2025

Kemal Uysal, uluslararası ilişkiler, strateji ve jeopolitik alanlarında çalışan bir düşünür.

Devletler-arası güç ilişkilerini yalnızca siyaset ya da askerî dengelerle sınırlı görmeyen Uysal, bu dinamikleri kültür, tarih ve insan zihninin derinlikleri ile birlikte okuyor.

Uysal'ın bu özgün bakışı, onu yalnızca politik değil, aynı zamanda meta-politik bir düşünce zeminine taşımakta.

Yani görünenin ötesine geçerek, düşünsel yapıları ve toplumsal zihniyet kalıplarını da sorgulayan bir görüş inşa etmekte.

Kemal Uysal, çalışmasında küresel güç mücadelesinde denizyolları ve su geçitlerinin oynadığı stratejik rolü kapsamlı biçimde ele alıyor.

Süveyş, Panama ve Kiel gibi farklı coğrafyalarda yer alan insan yapımı kanalların yalnızca ticari değil, aynı zamanda askerî ve jeopolitik etkilerini inceliyor.

Bu bağlamda, Kanal İstanbul projesini merkeze alarak yeni bir su yolunun uluslararası güç dengelerini nasıl etkileyebileceğini sorgulamakta.

Uysal'a göre, Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi’ni dolaylı biçimde devre dışı bırakma ihtimali, ABD ve NATO'nun Karadeniz'e erişimini kolaylaştırabilir.

Bu da Rusya'nın bölgesel güvenlik stratejileri açısından yeni bir kırılma yaratabilir.

Öte yandan, İsrail'in Süveyş Kanalı'na alternatif olarak geliştirmeyi planladığı Ben Gurion Projesi'nin de Panama Kanalı ve Kanal İstanbul'la birlikte değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Bu üç proje, birlikte ele alındığında çok aktörlü ve çok boyutlu bir jeopolitik yeniden yapılanmayı işaret etmekte.

Çalışma ayrıca, ABD'nin Panama üzerindeki artan nüfuzunu, Türkiye ve İsrail'in kanal projeleriyle birlikte düşünerek, Çin ve Rusya'nın stratejik etkisinin sınırlandırılması ihtimalini masaya yatırmakta.

Akdeniz, Kızıldeniz ve Karadeniz ekseninde yeniden şekillenen ticaret ve enerji koridorları üzerinden Türkiye, ABD, NATO ve İsrail arasındaki muhtemel iş birliklerine dikkat çekmekte.

Uysal, bu yeni deniz yolları üzerinden değişen güç mimarisini okuyarak, ABD, İsrail ve Türkiye arasındaki politik etki ilişkilerini yeniden analiz ediyor.

https://dergipark.org.tr/en/pub/mamusbbd/issue/93648/1710782

İşte bu değerli düşünür'le yaptığımız söyleşinin değerlendirmesi...

...

Bugün aslında dün'dü.

Tarih, stratejik kanalların sadece ticaret yolları olmadığını, aynı zamanda büyük güçlerin hegemonya mücadelelerinin damarları olduğunu defalarca göstermiştir.

Panama, Süveyş ve Kiel gibi kanallar, küresel ticaretin akışını şekillendirdiği kadar, askeri ve stratejik hamlelerin de mihenk taşı olmuştur.

Günümüzde Kanal İstanbul ve İsrail'in önerdiği Ben Gurion Kanalı, küresel ticaret ve enerji hatlarını yeniden yapılandırma potansiyeline sahip.

Öncelikle...

Kanal İstanbul'un Türkiye için yalnızca bir altyapı projesi olmadığını anlamak gerekir; bu, küresel güç dengelerinde belirleyici bir jeopolitik hamledir.

Türk Boğazları'na alternatif bir geçiş güzergâhı sunarak, Türkiye'ye NATO ve ABD ile daha yakın askeri ve diplomatik işbirliği alanı yaratabilir.

Bu, Karadeniz'de NATO'nun caydırıcılığını artırırken, Rusya’nın bölgedeki etkisini dengeleme potansiyeli taşır.

Nitekim...

Kanal İstanbul'un jeopolitik satrançtaki yeri, perde arkasında dönen oyunlarla daha da belirginleşiyor.

NATO içindeki bazı özel toplantılarda, 2024'te yapılan bir savunma planlama oturumunda, Kanal İstanbul'un Karadeniz'e daha esnek askeri erişim sağlayarak Rusya'nın bölgedeki hareket alanını sınırlayabileceği tartışıldı.

Ancak, bu durumun Rusya ile gerilimi artırabileceği de not edildi.

Projenin finansmanı için Körfez ülkelerinden gelen yatırım teklifleri, Türkiye'nin bu projeyi küresel bir çekim merkezi haline getirme çabasını gösteriyor.

Nüans?!

Çin’in olası yatırımları ise daha karmaşık bir tablo çiziyor; zira Çin, Kanal İstanbul'u "Bir Kuşak ve Yol Girişimi"ne entegre etmeye çalışırken, Türkiye bu konuda temkinli bir denge politikası izliyor.

Ayrıca, enerji hatları açısından, Türkiye'nin Azerbaycan ve Türkmenistan gazını Avrupa’ya taşıyacak alternatif rotalar oluşturma planları, Kanal İstanbul’un stratejik değerini artırıyor.

Hal böyleyken...

Başkan Uysal'a sordum:

Kanal İstanbul Projesi'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerindeki potansiyel etkileri ve bu durumun ABD, NATO ve........

© ngazete