"İstihbarat, devletin gözü değil; milletin vicdanı olmalıdır.

Vicdansız göz, kör bir bıçaktır."

Gazi Mustafa Kemal, 1921, Erzurum

(Arşivlerde 2025'te ortaya çıkan bu not, günümüz tartışmalarına ışık tutuyor.)

...

Merhaba, gerçekleri dengeli bir gözle inceleyelim...

Türkiye, Kasım 2025'te hem güvenlik başarıları hem de iç denge sorgulamalarıyla dolu bir dönemde.

Fethullah Gülen'in 2024'teki vefatı sonrası eski tehditler azaldı.
Ancak kayyum uygulamaları, ekonomik zorluklar ve ifade alanı tartışmaları gündemde.

Ülke, derin sularda yüzüyor; kontrollü çıkış için dengeli adımlar şart.

Makyavel'in "korku saygıdan kalıcıdır" sözü burada bir metafor:

İstihbaratın rolü, demokrasi ve ekonomiyle nasıl dengeleniyor?!

Adım adım bakalım:

MİT'in Dış ve İç Operasyonları: Başarılar ve Soru İşaretleri
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 2025'te dış tehditlere karşı etkili:

Şubat'ta Irak'ta PKK/KCK sorumlusu Murat Keleş etkisiz hale getirildi.

Haziran'da DEAŞ lideri yakalandı.

Suriye'de HTŞ ve SMO ile mülteci dönüşleri koordine edildi.

Mayıs'ta sahte baz istasyonlarıyla siber casusluk ağı çökertildi.

7 şüpheli yakalandı, 318 site kapatıldı.

Son bir yılda 181 SİHA destekli operasyon, 201 hedef vuruldu, 45 kritik altyapı imha edildi.

NATO, AB ve Avrasya’da aktif rol; 1 Mart Tezkeresi’nin etkileri devam ediyor.
İçeride ise tartışmalar var:

CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalar.

Mart 2025'te Ekrem İmamoğlu hakkında "suç örgütü, rüşvet ve bağlantı" iddiaları, Diplomasının yatay geçişle iptali, HTS incelemeleri.

AB ve HRW "demokrasi sürecinde endişe" raporu yayınladı.

İstanbul'da metro aksamaları, borç artışı, protestolar yaşandı.

X'te MİT raporlarının delil yeterliliği tartışılıyor.

Seçilmiş........

© ngazete