menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mandacılık zilletine karşı “ya istiklal ya ölüm!”

127 45
27.10.2025

Önce, “manda” ne demek ona bakalım:

-Az gelişmiş olarak kabul edilen ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkinin adıdır.

1’inci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya atılan Mandacılık fikri, Osmanlı aydınlarının önemli bölümü ile pek hayran oldukları ABD tarafından iştahla kabul görüyordu!

Büyük devletlerden birisinin himayesine kendi isteği ile girecek olan Osmanlı, mesela 20-25 yıl adam edilecek (bu arada tabii zengin kaynakları afiyetle iç edilecek) artık kendini yönetebilecek düzeye geldiğine kani olunduğunda siyasi bağımsızlığına kavuşacak, ekonomik bağımsızlığını ise asla elde edemeyecekti; son bölüm tabii ki yapılan anlaşmalara yansımıyordu, yansımayacaktı!

Mandacı da işte bu rezil ötesi durumu “çağdaşlaşmak”, “kendini yönetebilecek hale gelmek” hatta kimi haysiyet düşkünlerinin savunduğu üzere “İngilizce öğrenebilmek” adına Manda fikrine sarılan kişilere takılan sıfattı!

Mandacılık kavramı en çok Sivas Kongresi sırasında ele alınmıştı. “Himaye ve Manda” fikri, bu kongre sonrasında tüm gücüyle Kurtuluş Savaşı’na katılacak olan bazı aydınlar tarafından bile maalesef hararetle savunulacaktı! Mandater olması arzu edilen ilk ülke ise Amerika Birleşik Devletleri’ydi! İngiltere diyenler de vardı ancak daha çok padişah ve çevresinde yer alanlardı... Tarihi bir belgeyle devam edelim:

Halide Edip Hanım tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya yazılan mektup, Manda........

© Nefes