Muhalefete muhalefet
Kılıçdaroğlu “şunu” dedi…
CHP’deki on muhalif milletvekili “bunu” dedi.
Bu tür çıkışların parti tabanında etkisi var mı? İktidar medyasında çok var!
“Bizim Mahalle” görmezden gelse de bu muhalefete muhalif çıkışların analiz edilmesi lazım.
Son kırk yıllık neoliberal çağın “ideolojiler öldü” dayatması, parti içi tartışmaları siyasetten arındırdı. Sistemli biçimde şu söylemler gündeme sokuldu:
-Sağ sol ayrımı geçersizdir. (Amaç partileri; piyasa dostu ekonomi, Avrupa Birliği entegrasyonu, dış sermayeyi çekme, mali disiplin gibi söylemlerde buluşturmaktı.)
-Tez antitez sentez değil, sadece teknik çözümler vardır. (Siyaset değil, partilerin profesyonel yönetimleri sorunları çözerdi. Piyasa “tanrı” idi, partiler tarikatları.)
Neoliberalizmin ideolojik işlevi buydu: Kendini “ideolojisiz” ilan ederek ideolojiyi görünmez kılmak: “Post-politik düzen” başladı.
Ve:
Parti içi tartışmalar; ilkesel, program, sınıfsal eksenden koparılıp kişisel rekabet, yönetim tarzı, imaj ve teknik yönetim eksenine itildi. Şu tartışılır oldu sadece:
Kim daha genç? Kim daha iyi iletişim kuruyor? Kim daha az çatışmacı? Kim daha profesyonel siyasetçi? Kim daha iyi teknik yönetici? Vs.
Yani, parti içi ve partiler arası ayrım tamamen ideoloji dışı alanlara kaydı/algılara kaydırıldı.
İşte… CHP içi tartışmaları bu ideolojik perspektifle ele almak lazım.
Maalesef şöyle ki:
Son yarım asırdır partilerde program farklılaşması olmayınca, parti içi tartışmalar “kişisel kavga........© Nefes





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein