Batıyorlar
Kumaşçısı, tekstilcisi, iplikçisi, tatlıcısı, demir çelikçisi; hepsi birer ikişer batıyor. Tedarikçileri ve çalışanlarıyla birlikte ekonomi sahnesinden silinirken, on binlerce aileyi de işsizliğin pençelerine atıyorlar.
Ama iflaslar sorulduğunda başarısı çok su götürür bu acı reçetenin yaratıcılarından Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, “Bu firmaların ekonomideki etkileri ve payları çok düşük” diyor. Kredi darboğazına sıkışan, finansal yapısı ve ödemeler dengesi altüst olan şirketlerin batmasına karşılık verilecek cevap bu mu olmalıydı. Kepenk indirmek zorunda kalan o şirketlerin sahiplerine sorsanız “Bu işe tüm hayatımı, birikimlerimi verdim bizim her şeyimizdi” diyeceklerdi. Ekonomi yönetimimiz ise o şirketlere yangında feda edilebilecekler gözüyle bakıyor. Onların “yangında ilk önce kurtarılacaklar” listesinde sadece büyük sermaye var. Gerisi teferruat...
2001’den bu yana Türkiye’nin yaşadığı en derin ve en uzun soluklu bu kriz, bütün ülkeyi yangın yerine çevirdi. Bir yanda kaynak bulamayan, krediye........
© Nefes
