Bir ülkede savcı ve yargıçlar karakuşi kadıya dönüşmüşse…
Osmanlı döneminde, Kadı Karakuşi Efendi bir gün fırının önünden geçerken burnuna mis gibi bir koku gelmiş… Fırından içeri girince henüz dumanı tüten nar gibi kızarmış bir ördek görmüş…
“Sar şunu” demiş fırıncıya...
Kadı’ya itiraz edemeyen Fırıncı, paketleyip vermiş ördeği…
Az sonra sahibi gelip sorunca: “Uçtu” demiş Fırıncı…
Ördeğin sahibi bu cevaba öfkelenip Fırıncının üstüne yürümüş…
O sırada kendini korumak için küreğe sarılan Fırıncı kavgayı ayırmak amacıyla araya giren bir gayrimüslim müşterinin bir gözünü çıkarmış, korkup kaçmaya başlamış…
Gayrimüslim de peşine düşmüş Fırıncının ve kovalamaca başlamış…
Bir duvarın üzerinden atlamış Fırıncı, öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş... Kadın, “Çocuğumu düşürdüm yetiş efendi!” diye bağırınca kocası da Fırıncının peşine takılmış...
Hem gözünü çıkardığı gayrimüslimden hem de çocuğunun düşmesine sebep olduğu kadının kocasından kaçan Fırıncı o telaşla bir Yahudi’ye çarpıp adamı devirmiş…
Gözü........
© Nefes
