Evin kırık çatısı; üstümüzü örtmüyor, yağmurdan korumuyor
Bazı maçlar vardır, saha bir arenadan çok dev bir rüya kapanı gibi işler. O kapanın arasından süzülen umutlar, kimi zaman bir topun sekmesiyle, kimi zaman ayakların ağırlaşmasıyla sızar. Rotterdam’ın soğuk rüzgarında Fenerbahçe’nin orta sahası, bir evin kırık çatısı gibi; üstümüzü örtmüyor, yağmurdan korumuyor, sadece ıslanmayı bekliyor.
Feyenoord’un o baş döndüren ilk 20 dakikası… Sanırsınız ki Hollanda’da çocuklar sütle değil, tempoyla büyüyor. Quinten Timber, Amrabat ve Fred’in sırtına dev bir ayna tutmuş: "Bakın, orta sahada nasıl hareket edilir, nasıl nefes alınır, nasıl yaşam akar?" Timber’in golü, aslında Fenerbahçe orta sahasının kayıp ilanıydı: “Gören var mı?”. Sanki ortada Fred ve Amrabat değil, okul servisini kaçırmış iki çocuk koşuşturuyordu.
Ve ne acıdır ki, Fenerbahçe’nin merkezi öylesine boştu ki, Feyenoord’un iki........
© Nefes
