"Katlanmış" Belge’nin Daniskası
Türkiye tam bir yangın yeri oldu çıktı. Ülkenin her köşesinden alevler yükseliyor, duman tütüyor. Tarım arazilerini ve ormanları imara açmak veya maden aramak için çıkarılan yangınları elimiz böğrümüzde seyretmenin bugünkü yürek yükü ve gelecekteki toplumsal maliyeti ağır. Nasıl oluyorsa kayıplar asla GSYİH istatistiklerine yansımıyor. Türkiye’nin sürekli olarak büyüdüğünü ve kişi başına gelirin 15 bin dolar düzeyine ulaştığını duyuyoruz da inanamıyoruz. Çünkü ahlaki erozyonla çıkan en büyük yangın, yönetim anlayışının liyakat değil, kişisel ihtiras ve tamaha terk edilmiş olmasında. Lübnan asıllı Fransız yazar Âmin Maalouf bir kitabında “Dini buldular, Ahlakı kaybettiler” der. Türkiye’de kim kaybettiyse, dini birileri (yeniden) buldu. Ama ahlak tamamen yitirildi. Şimdi her gün açıklanan yeni diploma skandallarıyla, ahlaki yangın liyakat ve yetkinliği yok ediyor. Yeteneğini aşan hırsla erişemeyeceği makamlara gelmek veya devlet kademelerinde maaş farkı almak için, bir değil, 17 diploma almış gözükmek; orta öğretimden bile mezun olmamışken sahte belgelerle bir Anadolu üniversitesine öğretim üyesi atanmak, hatta dekan olmak sıradanlaşıp, hiçbir cezai yaptırımla karşılaşmayınca aklıma diploma sözcüğünün etimolojik kökenini kurcalamak geldi. Acaba ahlak pusulası şaşanlar, bu sözcükten ne anlıyor diye düşündüm.
Diplomanın Anlamı
Diploma sözcüğünün kökeni eski Yunanca. Henüz zarfın kullanılmadığı dönemlerde mazrufta kayıtlı olan gizlensin diye “ikiye katlanan” belge anlamına gelen diploma, 17. yüzyıldan itibaren Fransızcaya girerek ikiye katlanarak sunulan resmi evrak yerine kullanılmaya başlanmış. Daha sonraları sözcüğün mesleki yeterliliği ve yetkinliği onaylayan bir belge anlamı kazanması eğitim ve ihtisaslaşmanın........
© Muhalif
