Esad sonrası Suriye'yi ne bekliyor?
"Geçen haftanın altıncı günü, ; cumartesi de başkan Altan Ertürk'ün davetiyle "1 Ekim Sonrası Türkiye ve Esad Sonrası Suriye" başlıklı kapalı toplantıya katıldım. Akademi, ; medya, yerel yönetim, ; siyaset vb. alanlardan önemli simaların yer aldığı ve gerçek bir think-thank havasındaki iki oturum da kıymetliydi, aklımızda önemli şeyler kaldı."
Söz konusu yazıda iki oturumlu panelin "1 Ekim Sonrası Türkiye" başlıklı ilk oturumunu değerlendirmiştim. Bu defa moderatörlüğünü TÜSES Genel Sekreteri Doç. Dr. Behlül Özkan'ın yaptığı ve Prof. Dr. Ahmet Kasım Han'ın konuşmacı olduğu (İkinci konuşmacı Halep'ten dönemediği için bu bölümde tek konuşmacı vardı) "Esad Sonrası Türkiye" başlıklı oturumu ele alacağım. ;
HTŞ NEDEN KOLAYCA ŞAM'A GİRİP YÖNETİMİ TESLİM ALDI?
Oturum iyi bir beyin fırtınasına dönüştü diyebilirim. Prof. Dr. A.K. Han yer yer içeriden de bilgiler aktarmak suretiyle güçlü ve hemen hemen katıldığım değerlendirmelerde bulundu. ;
Hoca, ABD, ; İsrail ve Türkiye'nin 12 gün içinde HTŞ tarafından Şam'da yönetimin devir alınacağını ve bunun sadece başlarda her iki taraftan aşağı yukarı 400'er asker kaybıyla gerçekleşeceğini hiç düşünmediklerini belirtirken katılmamak mümkün değildi. İdlib'teki prototip ve hazırlık anlaşılan yorgun ve müflis Suriye ordusunun artık işe yaramayacağını gören; bunun yanında İran'ın paramiliter unsurlarının da 7 Ekim Hamas saldırıları sonrasındaki süreçte tasfiye olduğunu müşahede eden Ruslar da rejimin arkasından çekilince (ki, Ruslar zaten vekalet unsuru Wagner'i Suriye'den çoktan çekmişti) HTŞ 12 günde Suriye'yi teslim aldı. Han'ın da altını çizdiği gibi, ; Suriye ve müttefikleri sahaya yeni güçler de ikame edemedi, ; Irak'tan da birtakım güçleri deplase edemedi. Han'ın da hatırlattığı gibi Taliban da başkent Kabil'e bu kadar kolay girmişti. ;
Tabiî bu süreçte S. Arabistan, Katar maddi ve manevi olarak, ; Türkiye İdlib'deki hazırlık süreci ve SMO üzerinden, ABD ise uluslararası plandaki ön açıcı tutumu (Şara için para ödülü kaldırıldı cb ) ve kara gücü olarak gördüğü unsurlarla ilişkiyi kurma adımlarıyla HTŞ'ye yardımcı oldu. HTŞ'nin ilk ziyaretleri Riyad ve Katar'a yapması, Türkiye'ye dördüncü ziyaretin ancak yapılması manidar. Daha........
© Muhalif
