19 Mart: Bir eşiğin geçildiği tarih
Türkiye, 19 Mart’tan itibaren başka bir yörüngeye girdi. İktidar o eşiği geçti. Geçilen eşikten önce kör topal da olsa bir demokrasiden söz edilebilirdi. 19 Mart’tan sonra artık demokrasiden söz etmek olanaksız!
19 Mart’tan önceki süreçte 2015’ten itibaren bocalayarak da olsa, ayak sürüyerek de olsa, yarım yamalak da olsa iyi kötü bir demokrasiden söz edilebilirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile 2017 sonrasında hibrit de olsa bir demokrasiden belki söz etmek mümkündü.
Erdoğan’lı dönemde 2015’te tekrar seçimi gördük. 2019’da 13 bin oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince mızıkçılığı ve tekrar seçimi yine gördük! Sandığa atılan dört pusuladan üçünün sayıldığını, birinin sayılmadığını da gördük!
2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki numaraları da gördük; muhalefetin yüzde 60-40 lehine dengede giden seçimi Erdoğan’ın karşısına elverişli bir adayı ustaca çekip bayağı montaj numaralarıyla yürüttüğü kampanyayla ikinci turda kazandığını gördük!
Ancak 4-5 Kasım 2023 CHP 38. Olağan Kurultayı’ndaki değişim ve ardından 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden CHP’nin kazandığı büyük zaferle birinci parti çıkarak cam tavanı kırıp yüzde 38’i bulması iktidarı kara tasalara soktu.
Sürekli erozyona uğrayan iktidarın başındaki Erdoğan, kendince bir çare buldu. CHP’nin kurumsal kimliğine ve müstakbel cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’na bodoslama dalmak yolunu seçti. Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyımla ilk ilmik atıldı ve İmamoğlu’na çorap örüldü! Davalar ve diploma iptali yetmedi, hayali bir suç örgütü icat edildi!
ANAYASAL ULUSAL DİRENÇ İKTİDARA GERİ ADIM ATTIRDI
Tekrar başa dönelim. İmamoğlu’nun başına örülen çorap da, CHP’nin kurumsal kimliğine dönük saldırılar da eşiğin fiilen geçildiğinin göstergeleridir. Saraçhane’de halkın kurduğu barikat, 23 Mart’ta sandıklara koşan CHP üyeleri ve milyonlarca yurttaş İstanbul Büyükşehir’e kayyıma geçit vermemiştir. Yurt çapında gelişen ve çeşitli biçimlerde kendisini gösteren anayasal-yasal ulusal direniş iktidara geri adım attırmıştır.
CHP’yi çok aşan, milyonları meydanlara, caddelere, pencerelere döken direnişe iktidarın yanıtı tomalarla gaz ve tazyikli su olmuştur. Çoğunluğu üniversiteli ve liseli gençlerin oluşturduğu kitleleri tomalarla karşılamak çözüm değil.........
© Muhalif
