menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Attila İlhan, Simone de Beauvoir ve Türkçe yazamama korkusu

15 0
28.08.2025

Attila İlhan, 1960’da Fransızcayı edebi bir dil olarak geliştirmek amacıyla Paris’e gider ve Fransız arkadaşının teşvikiyle Fransızca bir roman yazar. Ama bunu bir yayınevine göndermek istemez, çünkü dilinin yetersiz olduğunu düşünmektedir. Arkadaşı, “Bunu Simone de Beauvoir’a gönderelim” der. İlhan, romana kısa bir mektup ekler ve “Ben bir Türk yazarım, şu an Paris’te yaşıyorum. Bir roman yazacaktım, Fransızcam gelişiyor mu diye Fransızca yazdım, olmuş mu, bir göz atabilirseniz falan… Fikriniz benim için kıymetlidir falan…” diye yazar.

Ama gönderdikten sonra pişman olur, çünkü Beauvoir’ın romanını okuyacağına inanmamaktadır, “Lüzumsuz yere gönderdim.” diye düşünür.

Ama bir hafta kadar geçtikten sonra, “okunmaz bir el yazısıyla” Beauvoir’ın mektubu gelir:

“Kitabınızı okudum, çok enteresan buldum. Bana göre, Türkiye’yi Nazım’dan daha gerçekçi anlatıyorsunuz. Kitabınız çok ‘Türk’, keşke biraz ‘Fransız’ olsaydı.” demektedir.

Beauvoir ayrıca İlhan’a kitabı hakkında görüşmek için randevu vermiştir.

“Beauvoir, asildi”

Nehir söyleşi olarak Selim İleri tarafından kaleme alınan, nam-ı diğer kaptan, Attila İlhan’ı Dinledim kitabında, Attila İlhan, Beauvoir ile görüşmesini ve onun hakkındaki izlenimlerini şöyle anlatır:

“Tabi telaşa kapıldım, Fransızcamın yeterli gelip gelmeyeceğinden endişeleniyorum yine. Randevu verdiği kahveye gittim. Simone de Beauvoir acuze kılıklı bir kadınla oturmuş, masada sohbet ediyor. Önce o görüşmenin bitmesini bekledim. Kadın kalksın gitsin diye bekliyorum, giden yok. Sonunda baktım, başka çare yok, başına dikildim. Baktı, ‘Aaa, siz o musunuz?’ dedi. ‘Oturun,’ dedi. İşte orada konuştuk. ‘Bu roman,’ dedi, ‘Fransa’da rahatlıkla yayımlanır, mesele de olur. Romancılığınızdan hiç şüphe etmeyin. Üstelik bir üslubunuz da var. Fakat bana sorarsanız Gallimard’ı tavsiye etmem…’ Şimdi burada gereksiz bazı şeyler söyledi Gallimard Yayınevi için. ‘Başka bir yayınevine bakalım,’ dedi ve ‘Ve eğer burada kalıp bundan sonraki romanınızı Fransızca yazarsanız, iyi olur…’ Böyle diyor. Ben çok teşekkür ettim ve kadından ayrıldım.”

“Simone de Beauvoir iki ayrı izlenim bıraktı bende.........

© Muhalif