“İbrahim Anlaşmaları: İslam Âlemini Kandırmaya Yönelik Yeni Bir Tuzak”
Siyonist İsrail rejiminin yıllardır yürüttüğü kuşatma, baskı ve işgal politikalarının ortasında gündeme getirilen “İbrahim Anlaşmaları”, İslam dünyasına “barış” adı altında dayatılan yeni bir tuzak olarak değerlendiriliyor. Beş yıl önce Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkelerin apar topar imzaladığı bu anlaşmalar, şimdi Kazakistan’ın da katılımıyla yeniden dolaşıma sokuluyor. Washington ve Tel Aviv, Endonezya ve Malezya gibi nüfuzlu Müslüman ülkeleri de aynı çembere çekmeye çalışıyor.
Ancak sorulması gereken soru basit:
İslam’ın temel inanç sistemini görmezden gelen, Hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu kabul etmeyen emperyalist güçlerle, biz Müslümanlar hangi ortak zeminde buluşacağız?
“Dinlerarası diyalog” makyajıyla yeni bir operasyon
Bugün ortaya atılan “üç dinin ortak mirası”, “Hz. İbrahim etrafında birleşme” gibi sloganlar, geçmişte CIA destekli FETÖ yapısının Türkiye’de pazarladığı “dinlerarası diyalog” safsatasının neredeyse birebir kopyası niteliğinde.
Aynı söylem yeniden sahneye sürülüyor; yalnızca aktörler değişmiş durumda.
Müslümanlar zaten Hz. Musa ve Hz. İsa’yı peygamber olarak tanır, sever ve inanırlar. Bu bizim için yeni bir kavram değildir; Amentü’müzün parçasıdır.
Fakat aynı çevreler, Hz. Muhammed’in (sav) son peygamber olduğunu kabul etmezken, nasıl olur da “ortak inanç” zemini oluşturabilir?
Bu, teolojik olarak da, siyasi olarak da mümkün değildir.
Buradaki amaç; Müslümanları inanç temelli bir birlikten........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein