ANILARI YAZMAK NEDEN ÖNEMLİ?
Bilgi, görgü artırmak ve araştırmalarda bulunmak üzere 1995 yılı yaz sonunda iki aylığına İngiltere’ye bir seyahatim oldu. Londra’da kaldığım bu süre içinde bazen hafta sonları birkaç Türk öğrenci ile birlikte civardaki ormanlara yürüyüşe gittiğimiz olurdu. Bir defasında ormanda yürürken yolun kenarında mermer parçalarından yapılmış yıldıza benzeyen bir şekle rastladım. Üzerinde ki yazıları okumaya çalıştım. Yazıda ormanın en son ayısı ile ilgili bir bilgi de vardı. Yanlışmış mı anladım diye tereddüde düştüm, en yakın öğrenci arkadaşımızı çağırarak, “Ben böyle anladım, yanlış mı anlıyorum” dedim. O da doğru anladığımı söylemişti.
Akşam ikamet ettiğim mekana geldiğimde yatağıma uzandım ve ormanda gördüğüm o yazıyı düşünmeye başladım. “Elin adamı, ayısının anısını bile yaşatıyor, ama biz tarihimizi bırakın yaşatmayı, eserlerini yıkmaya çalışıyoruz” diye içimden geçirdim. Sonra da “ Sen 1957 yılında İstanbul’a geldin ve 1971’de de ayrıldın. Fatih’in gemilerini karadan kürüttüğü söyleniyor. Tophane’den mi , Dolmabahçe’den mi, veya Beşiktaş’tan mı ? gemilerin karaya çıkartıldığını, ya da nereden Halice indirildiğini gösteren bir levha gördün mü? Veyahut halice gerilen zincirin Eminönü ile Karaköy’ün neresinde olduğunu biliyor musun?” diye mırıldandım, sonra da;
“Sen yetkili kişilerin yapmadığı şeyleri düşünmeyi bırak da kendi sülaleni, soyunu biliyor musun? Önce onu araştır, öğren, sonra da köyünü anlatan bir kitap yaz, başkalarını eleştirmeyi bırak” dedim. İşte o akşam böyle bir çalışma yapmaya karar verdim, ama idarî görevlerimden ve akademik çalışmalardan dolayı bu konuya zaman ayıramamıştım. 2012 yılında emekli olduktan sonra ancak geçte olsa soyumu araştırmaya ve anılarımı yazmana başladım. Bu çalışmamı bitirdikten ve yayınladıktan sonra arkadaşlarımı da hatıralarını yazmaya teşvik ettim. Bunlardan bazıları da anılarını yazmaya başladı. M. Kemal Atik de bunlardan biri oldu. Bira ara bana bir anısını anlatmıştı ve ben o anıdan çok etkilenmiştim. Kemal Bey’in bu anısı, Kahraman Maraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı dönemine ait.
Bir gün arkadaşı Kadir Özdamarlar’la birlikle Trabzon Caddesindeki Yaşar Pastanesinin önünde otururken yabancı plakalı bir otobüs durur ve içindeki turistleri indirir. Otobüs Lübnan’dan gelen Ermeni turistleri........
© Mir'at Haber
