menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devlet Konut Yapmasın, Hayat Yapsın!

4 0
latest

Devlet Konut Yapmasın, Hayat Yapsın!

Toplu Konut İdaresi tarafından “Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesi” olarak lanse edilen malum proje, bugünlerde birçok dar gelirlinin umut kapısı oldu. Kampanyanın başlaması ile bir hafta içinde beş milyonun üzerinde müracaat oldu. Bu gidişle 10 milyonun üzerinde müracaat olacak demektir. Her müracaat bir aile desek, bu kampanyaya en az otuz milyon insan umut bağlamış demektir. Düşünebiliyor musunuz, insan hayatına ve hassaten Müslüman hayat tarzına tamamen münafi olan tek odalı, iki odalı, üst üste, sıkış tıkış bir hayat tarzı insanımız için “umut” halini almış vaziyette.

“Hane” mefhumundan, “toplu konut” garabetine… Evet, şöyle Süleymaniye sokaklarında bir gezdiğimiz zaman bizde depreşen hislerle, Esenyurt’taki devasa blokların arasında gezerken bizde meydana gelen inkisar-ı hayal… Giriş avlusu, sofası, arka bahçesi olan, çocukların ayaklarının toprağa bastığı, avlusunda konserve kaynatılan, tarhana hazırlanan ahşap konaklar nerede… Site güvenlik kapılarından içerideki ev halkı aranarak, türlü prosedürlerle girilen, asansörle bilmem kaçıncı kata çıkılan, müşterek alanlarda fısır fısır konuşulmazsa, hoşamedi ve teşyi seremonilerinde bütün binanın ayağa kalktığı keşmekeş ve soğuk apartman hayatı nerede…

Tıkırtı, gürültü, patırtı, mahremiyetsizlik… Bunlar, modern dünya düzeninde, üstünlerin gayelerine hizmet edecek kölelerin barınması meselesinin çözümünde, elbette ki üzerinde durulmaya değmeyen basit kavramlar (!)

Toplu Konut İhtiyacının Sebeplerine İnilmeli

Vurguladığımız üzere, apartman hayatı insan psikolojisi ve fizyolojisine asla ve kat’a münasip bir hayat değildir. Hakikaten, sanayi devrimi sonrası, kapitalist global düzenin, fabrikalarında çalıştıracağı ve kendine uşaklık edecek proleterleri sıkış tıkış yerleştirmek mecburiyetinden ileri gelen bir ihtiyacın neticesidir aslında toplu konut dediğimiz şey. Haliyle toplu konut köylerde değil, sadece şehirlerde bir ihtiyaç olarak karşımızda çıkmakta.

Bizde yani Türkiye’de ise toplu konut ihtiyacı, köyünde ekip biçerek emeğinin karşılığını alamayan, bu sebeple geçinemeyen, çocuğunu çoluğunu evlendirip mutlu bir istikbale sevk edemeyen insanımızın, düzensiz, plansız göçlerle geldiği şehirlerde, başını sokacak bir dam aramasından kaynaklanmıştır. Dengini sırtına vuran Ali dayı, köyde ne varsa satıp savması ile eline geçen üç beş kuruşu, arazi mafyasına vermiş, Devletin arazine bir gecede gecekondu dikerek ailesiyle........

© Mir'at Haber