ALLAH (st) BAĞIŞLAYANLARIN DA EN HAYIRLISIDIR
Kur’an’da bağışlama ile ilgili üç kavram var. Bunlar: Afv, safh ve ğafr.
Bunların üçü de insan hakkında kullanıldığı gibi, ‘afv ve ğafr’ daha çok Allah’ın O’nun bağışlaması hakkında geçmektedir.
Bunlar Kur’an’da bir âyette birlikte, üç âyette afv ve safh beraber, ‘safh’ ise 4 âyette tek başına geçiyor.
‘Afv’ türevleriyle birlikte 35 defa, ‘ğafr’ ve türevleri ise 233 defa yer alıyor.
Üçünün birlikte geçtiği âyet:
“Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Teğâbûn 64/14)
Afv; sözlükte bir şeyi almaya yönelmek, almayı istemek veya amaçlamak denektir. Türkçe’de bildiğimiz affetmek; cezayı gerektirecek durumun izlerini yok etmek anlamına gelir. (el-Isfehânî, R. el-Müfredât, s: 508)
Allah’ın bir ismi olarak el-Afüvv; mübalağa ile ism-i fâil (özne isim) olarak affı sınırsız olan, benzersiz affedici, kulunu cezalandırmaktan vazgeçerek bağışlamaya yönelen demektir.
Kur’an’da dört defa el-Ğafûr, bir defa da el-Kadîr ismiyle birlikte geçiyor.
Safh; sözlükte bir nesnesinin yanı, eni demektir. (musafaha; bu kökten gelir) Bir ahlâk terimi olarak safh; birini suçundan, kabahatinden, günahından dolayı yüz çevirmemek, hoşgörmek, kınamayı, azarlamayı, bunları dile getirmeyi terketmek, kusuru yüze vurmamak demektir.
Ğafr (veya ğufran); sözlükte bir nesneyi kendisini kirden koruyacak bir şeyle kaplamak, ya da ona bir şey giydirmek, bir şeyi kirlenmekten korumak için örtmek demektir. (İbni Fâris, Mekâyîsu’l- Lügah, s: 696) (Türkçe’deki miğfer buradan gelir)
Bu kökten gelen ‘ğufrân ve mağfiret’ Allah hakkında kullanıldığında O’nun, kuluna azabın dokunmasından onu korumasıdır.
“… Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Ğufrâneke-Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.” (Bekara 2/285. Ayrıca bkz: Âli İmran 3/133)
Yine bu kökten gelen ‘istiğfar’ ise; hatalardan ve günahlardan dolayı Allah’tan mağfiretin sözle veya fiille istenmesidir. (Bkz: Müzemmil 73/20. Fussilet 41/6. Nûh 71/10. Bekara 2/286. v.d.)
-Allah’a nisbetle ğafr (bağışlama)
Ğafr masdarı; korumak için örtme, yani günahın üzerini örterek kulu koruma işini ifade eder. Örten Allah, örtülen günah ve korunan da kul olunca, bunu ‘bağışlamak’ diye ifade ederiz. Bunu yapana da ‘el-Ğâfir’ denir.
Bağışlama işi çok iyi olan ve bunu çok yapan da ğafûrdur. el-Ğafûr; mübalâğalı ism-i fâil (özne isim) kalıbı olarak Allah’ın güzel isimlerinden biridir. el-Ğafûr olan Allah (cc) her çeşit günahı her durumda bağışlar.
Yine bu kökten gelen ‘el-Ğaffâr’ da mübalâğalı ism-i fâildir (özne isimdir) ve Allah’ın güzel isimlerindendir. Bu da sınırsız, mutlak bağışlayıcı, daima........
© Mir'at Haber
