menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Neden İsrail’de Atatürk Anıtı Var da II. Abdülhamid’in Adı Bile Yok?

19 0
30.08.2025

Neden İsrail’de Atatürk Anıtı Var da II. Abdülhamid’in Adı Bile Yok?

İsrail’in bazı şehirlerinde “Atatürk Ormanı” gibi anıtlar ve büstler bulunuyor. Örneğin, Yehud’daki bir büstün üzerinde şu ibare yer alıyor:
“İsrail halkı sana ebediyyen minnettar kalacaktır.”

Bu durum, şu soruyu akla getiriyor: Neden II. Abdülhamid’in adı anılmıyor da Atatürk’ün adı övgüyle hatırlanıyor? Niçin Filistin’i altın karşılığında satmayı reddeden, Osmanlı’nın son dönemlerindeki ümmetçi politikalarıyla bilinen Abdülhamid unutuluyor da, hilafeti kaldıran ve seküler reformlar yapan Mustafa Kemal Atatürk minnetle anılıyor?

Tarihsel belgeler gösteriyor ki, 1901’de (1897’de Basel Kongresi sonrası girişimlerle başlayan süreçte) Theodor Herzl, II. Abdülhamid’le görüşmek için çaba sarf etti. Osmanlı borçlarını ödeme ve mali yardım vaat etti. Abdülhamid’in yanıtı ise şöyleydi:
“Bu topraklar bana değil, milletime aittir. Milletim bu imparatorluğu savaşarak ve kanıyla kazanmıştır. Bizden ancak kanla koparılabilir.”

Bu reddediş, Siyonistlerin planlarını geciktirdi ve Abdülhamid Hânı Siyonizm açısından bir engel olarak konumlandırdı. Bu nedenle, bugün İsrail’de onun adına herhangi bir anıt bulunmuyor (zaten bulunması da çok saçma olurdu); o, Osmanlı egemenliğini koruyan bir figür olarak algılanıyor.

Peki Mustafa Kemal Atatürk?

Hilafeti 1924’te kaldırdı. Yâni ümmetin başını kopardı.

Böylece,

Ümmet bir çobansız sürüye döndü.

Her millet kendi ulus-devletine hapsedildi, sınırlarla parçalandı.

Düşmanlarımız, İslâm dünyasını bölüp yönetmek için en büyük fırsatı yakaladı.

İslâm dünyasında milliyetçilik, sekülerleşme ve parçalanma hızlandı.

Böylece 1924’te Ankara’da alınan bu karar,
Şam, Bağdat, Beyrut, Kudüs, Amman, Sana,........

© Mir'at Haber