RABBİMİZİN BÜTÜN BUYRUKLARI VERİCİ OLMAMIZ İÇİNDİR II
Biz örneklerimizi her birimizin yapabileceklerinden verdik ama merhameti bol olan Rabbimizin bize verdiği emirlere, bizler için koyduğu yasaklara baktığımızda, bütün bu ilahi buyrukların bizi verici haline getirdiğini görebiliyoruz.
Rabbimizin toplumsal hayatımıza yönelik bazı ilahi emirlerine bakalım.
a.) “ Ey müminler topluca barış yönelin / uzlaştırarak sulha adaletle aracı ” (Bakara 208; Hucrat 9)
Bu emirler kişileri hayırlara yönlendirip verici kılmaz mı?
b.) “Namazlarınızı cemaatle kılın ve de toplumun acizlerine, işsizlerine, dullarına, yetimlerine mallarınızdaki zekât haklarından veriniz…” (Bakara 110…)
Cemaat namazlarına gidilmesi, cemaat namazlarında zenginlerle fakirlerin, âlimlerle cahillerin, ihtiyarla gençlerin bir araya gelmesi onlar için yardımlaşma zeminini oluşturmaz mı?
c.) “… Bir topluluğa olan kininiz sakın ha sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun. Sizi Rabbinizin rızasına götürecek olan odur…” (Maide 8)
Adalet ne büyük bir vericiliktir.
Böylesi vericilikler olmasa toplum hayatı kıvamını bulabilir, mi, yaşanmaya değer olabilir mi?
Bizler için zararlı olanları yasaklayan Rabbimizin yasaklayıcı buyruklarına da bakalım.
Faizden kaçınmak, içkide-kumardan-zinadan eşcinsellikten uzak durmak, rüşvete bulaşmamak, yalandan sakınmak, gıybet yapmamak, iftirada bulunmamak, haset etmemek, israfa düşmemek, gösteriş budalalığı içine girmemek.
Bu ve benzeri haramlardan korunmak kişileri verimli ve verici kılmaz mı?
Şimdi bu tür haramların yaygın olduğu bir toplumda istikrar, huzur ve refah olur mu? Hukuki ve sosyal adalete dayalı yaşam oluşur mu?
NİYETİMİZ OLUR DA YAPAMASAK VERİCİ OLAMIYORSAK
Hayatımızın ilkesi; “ben ne alabilirim değil ben ne verebilirim,” olmalıdır.
Tasavvuru pek mümkün değilse de, bir an için Peygamberimizin örneklendirdiği işleri yapamadığımızı düşünelim. Arzu ettiğimiz halde yapamadığımızı var sayalım.........
© Mir'at Haber
