Zındıklık ve Zındıklar
Zındıklık ve zındıklar
Genel olarak dinleri ve mezhepleri ele alan el Milel ve’n Nihal türü kitaplarda bağımsız fırka veya mezhep olarak ele alınmasa da gerek ana akım İslam itikadına göre kritik edilmeleri, gerek belli bir sosyolojinin dini kimliklerini ifade etmeleri dolayısıyla marjinal fırka mercek altına alınmaları gerekir. Bu çerçevede Dehriler, Mülhidler ve Rafıziler gibi Zındıklar da ele alınmayı hak eder.
Zındık kelimesi Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde geçmez, hakim görüşe göre Emevilerin son dönemlerinde Fars etkisinde Arapçaya giren bir kelimedir. Kelimenin Grekçe veya Aramice olduğunu düşünenler varsa da İkinci ve Üçüncü yüzyıllarda Farsça’dan Arapça’ya geçmiş olması kuvvetle muhtemeldir (zındik, zenadika, zendeka). Kelimeyi Mazdek’in ünvanı olarak da kullananlar olmuştur. Kelimenin iştikakında “zinde: hayat” ve “ger: iş, eylem” anlamlarından hareketle zamanın süreklilğini, ebediyeti savunan bir görüş veya inanç olduğu söylenebilir.
Başlangıçta Maniciliğe, inanan, nur ve zulmet ikiliğini kabul edenlere zındık denirken, zamanla genel olarak inkârcılar için de kullanılır olmuştur. Felsefe tarihçisi Abdurahman Bedevî, Sünni ve resmi din görüşünde olmayanlar için de zındıklık kullanıldığını söyler. Zındıklık dine karşı olması, inançsızlığı, dinle ilgili inkara ve şüphecilikle eşdeğer sayılmış, ateizm buna dahil edilmiştir. Zaman içinde kapsamı genişletilerek Batınî dini görüşlere sahip olanlar için de kullanılmış. Mani inancına sahip olanların ve zındıkların listesini veren el Fihrist’in sahibi İbn Nedim, bunların Kur’an’a nazire metinler yazdıklarını kaydeder.
Bu inançta olanlar iki tanrı veya iki asli cevher fikrine dayanan Seneviyye’nin (ontolojik dualizm) etkisinde olan kimselerdir. Tanımı gereği zamanın sürekliliği inancı, Allah ve ahiret inancını dışarıda bırakır. Kur’an ve Hadis kaynaklarında kullanılmamış olsa da Medine örfünü yansıtan Muvatta’nın sahibi İmam Malik, bu kelimeyi hadis değil de isim sıfat olarak kullanmıştır. İmam Malik’in kullanımı inancını gizleyen münafıkları çağrıştırır ve esasında ilk dönemlerde zındıklardan münafıklar anlaşılmıştır. Zaman içinde Allah’ın birliğini inkâr eden, Ahiret gününe inanmayan, Şeriat’ın münzel hükümlerini reddeden, inancını ve düşüncesini gizleyen, hatta kısaca muannit dinsiz kimselere zındık denmiş, kelime de bu itici semantiğiyle gündelik dile girmiştir. Kadı Iyaz ve İbn Teymiye’ye göre Hz Peygamber (s.a.)’e dil uzatanlar zındıklardır.
Abbasilerin ilk dönemlerinde İslam........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar