BUGÜN GÜNLERDEN “RAMAZAN”
Gözümüz aydın, bugün Ramazan. İçinde Kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı bir ay’a kavuştuk. Ramazan ay’ı Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen tek aydır ve inananların kutsal kitabımızın indirildiği bu ayda oruç tutması emredilir. ﴾Bakara 185﴿’de bu konuda şöyle buyuruluyor: O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).
Hicrî takvime göre 9. Ay olan Ramazan Kur’an ayetlerinin indirilmeye başladığı, aynı zamanda Müslümanlarca Oruç tutulmaya ve Terâvih namazının kılınmaya başlandığı aydır. Aynı zamanda Zekat ve Fitre ayıdır. Müslümanlar, Havaic-i asliye’sinden sonra Nisab miktarından artan para ya da malın yıllanmasından sonra Tarım ve Hayvancılıkta mevcudun ’unu, Madencilikte ’sini, ticari mal ve nakitte, ziynet’te, ve diğer mallarda %2,5’unu Zekat olarak yoksullara verirler. Ayrıca gücü yeten herkes Sadaka-i fıtr, yani Fitre verirler.
Genel anlamda, havadan, karadan ve denizden, kamunun ortak malından vurup aldığınızda, işlenmeden ham şeklinin ’si yoksulun hakkıdır. Hava, su, toprağı kullanarak, kendi emeğiniz ve mali yükümlülüğünüzle elde ettiğini tarım ve hayvancılıktan elde ettiğinizin ’u, bunlardan elde edilen ticaret ya da kendi el emeğinizin ürünü olan şeylerden yıllandıktan sonra 40’da 1’ni = %2,5’unu Zekat olarak vermekle yükümlüdürler. Maalesef ülkemizde zekat konusunda yeterli bir çalışma yapılmış değil. Aslında zekat ve diğer dini vergilerin matrahtan düşülmesi ve tasarrufunun vergiden muaf olması gerekir. Çünkü bu para yoksula aktarılmaktadır.
Bu anlamda ciddi bir zekat muhasebesi de yoktur. Türkiye Diyanet Vakfı 2023’de 826 milyon lira Zekat parası toplanmış, 5 milyondan fazla kişinin temel ihtiyacı karşılanmıştır. Katılım Bankalarının 2019 yılı verilerine göre, tahmini olarak Türkiye’nin yıllık zekat potansiyeli 55 milyar dolar seviyesindedir. Diyanet İşleri Başkanının 2022’de yaptığı bir açıklamaya göre verilmesi gereken zekatın %1’nin verilmesi durumunda 8 Milyar liralık bir meblağ sözkonusu olacaktır. Bu da 800 milyar lira eder. 2022 döviz kuruna göre bu meblağ da 50 milyar dolara tekabül eder.
Buna Diyanet Bütçesini ekleyelim. Bu sene Diyanet bütçesi 130 milyar TL. Hac ve Umre harcaması 1 Milyar doları buluyor. Bu da 3,5 Milyar dolar eder.. 55-60 Milyar dolarlık bir bütçesi var bu işin. Cami giderleri ve Kur’an kursları ile 60 Milyar dolar. Ne yazık ki, bu kadar bütçeyi finansal olarak yönetecek, “Karz-ı Hasen yönetimi” kuracak, Riba’dan arındırılmış bir Finans Kooperatifimiz bile yok. Düşünün dini vakıflarla desteklenecek, Ticari girişimlerin desteklediği böyle bir proje ile ne yapılmaz ki! Tabi önce bunu yapacak bir akıl, bu işi istismar etmeyecek bir ahlak, tecrübe ve cesaret gerek. Türkiye nüfusunu artıralım böylece bir ortalama bulalım. 100 Milyon kabul edelim. 1,5 Milyar Müslüman için bu rakamı 15 ile çarpalım, 900 Milyar dolarlık, 1 Trilyon dolara yakın bir kaynaktan söz ediyoruz. Bunun etkin, verimli, doğru kullanıldığını, yönetildiğini düşünün, inanılmaz bir kaynak, ama biz bunu heba ediyoruz. Türkiye 3. Sektör Vakfının bir açıklamasına göre ülkemizde zekat verenlerin oranı 2004’de @ iken, 2019’da bu oran #’e gerilemiştir. Öyle anlaşılıyor ki, ülke genelindeki sekülerleşme, dini hassasiyetlerin azalması ile........
© Mir'at Haber
