BÖL, PARÇALA VE YUT…
Modern düşünce, böl, parçala ve yut hikâyesini epistemik zeminde kullanmakla iktidar olduğunu gözlere soktu. Sadece epistemik/bilgi sistemleri açısından değil, ontolojik/varlık zemininde de eşitlik üzerinden ciddi bir ayrışmayı öne çıkartarak, işçi, patron, iktidar, halk, memur, amir, alan, satan vesaire ile parçalayarak onlar üzerinde tahakküm kurdu. Yani siyasi, sosyal ve iktisadi zeminde bu böl, parçala ve yut meselesini çok iyi kullandı ve iktidarını iki yüz yıldır sürdürmektedir. Tabi ki öncesinde Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin iç işlerini bölüp parçalayarak onların yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürdü. Buralardan elde ettiği zenginliği ise kendi bütünlüğünü sağlama konusunda harcadı ve bunu kısmi olarak da başardı.
Modern düşünce, aynı hikâyeyi, inanç, kültür ve dinlere de uygulamaya başladı. Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm ve Taoizm gibi temel kültür ve inanç ile dinlere yönelik bölücü ve parçalayıcı müdahaleler ile onları kendi iktidar alanında konumlandırmayı başardı. Bunu kendi epistemik yapısına da uyguladı. Çünkü kendi meşru zeminini süreklileştirmenin yolunu bulmanın başka çıkar yolu yoktu. Rasyonalizm, pozitivizm, pragmatizm, aklilik, bilimcilik, varoluşçuluk, fenomenolojik bakış, psikolojik bakış, sosyolojik bakış ve etik vesaire üzerinden sürekli kendini haklı çıkaracak bir pozisyonu üretecek şeyi elinde tutmaya devam etmektedir. Hatta din ile barışık olma halini gündeme taşıyarak, düşülen anlamsızlığı din ile yeniden kurulacak bir irtibat noktası üzerinden çözüme kavuşturmaya yönelmekten de imtina etmemektedir. Habermas ve son kitaplarını bu düzlemde yeniden okumakta yarar var.
Bilgiyi öznenin kendisine isnat ettiğiniz andan itibaren, sonsuz sayıda öznenin varlığı ile bilginin göreliliğinin mutlaklaştırılmasının önünü açmış olmakta olduğunun bilincinde hareket ettiğini düşündüren yaklaşımlar her zaman modern düşüncenin kendi umdesinde bulunmaktadır. Post modern bilgi bu göreliliğin mutlaklaştırılmasını sağlamlaştırarak yola devam etmeyi normalleştirdi. Göreliliği kendi iç zenginliği olarak işlevselleştiren modern düşünce, başka kültür ve inanç yapılarının yapı bozumunu sağlamada aktif bir kullanıma sahip kılmıştır.
Kendisi için tehdit görülen Sosyalizm meselesini de; sosyal demokrasi, sosyalizm, komünizm, yeşil sosyalizm, özellikle de feminizm ile bölüşümünü sağlayarak iktidar için bir tehdit olmaktan çıkartılarak iktidara güç katan bir olguya dönüştürüldü. Aynı sol bakış, Sovyet sosyalist Cumhuriyetler birliği ve Çin için bir değişim aracı olarak kullanıldı. Ve iki büyük kültür olan Taoizm ve Ortodoksluğu değişime uğrattı.
İslam dünyasında ise önce siyasal bütünlüğü ortadan kaldırdılar. Osmanlı yıkıldı. Kurulan her devlet, kendi içinde parçalara ayrıldı. Mutlaka, iktidara, modern........
© Mir'at Haber
